- Mardin24 °C
- Diyarbakır22 °C
- Batman23 °C
- Şırnak22 °C
- İstanbul12 °C
Kişinin en çok önem verdiği konu neyse, vesvese oradan doğuyor!
Uzmanlardan bahar alerjilerine karşı uyarı
Gürültü stres hormonlarını tetikliyor!
Anksiyete kişinin işlevselliğini bozuyorsa önlem alınmalı!
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Arı: Kalbinizi tanıyarak spor yapın
DNA’mız her gün saldırı altında!
Duran araçlara yüksek hızlarla çarpılmasının nedenlerinden biri yol hipnozu!
Depremler sadece binaları değil, ruhları da sarsıyor!
Uzman Dr. Selen: Baharda alerjik rinit belirtilerini hafife almayın
Bebekteki bazı sorunlar artık anne karnında belirlenebiliyor
Baharda artışa geçen alerjik rinite dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Kavvas: Kalbinizin sinyallerini görmezden gelmeyin!
Vitaminleri doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilir!
Merdivenler herkes için yararlı değil
Başhekim Dr. Kaynak: Kalbinizi koruyun, geleceğinize yatırım yapın
Çileğin faydaları saymakla bitmiyor!
Gerçek narsist kimdir?
Tırnak batığını hafife almayın!
Ergen beyni tehlikeyi görmüyor!
Dinlenirken ortaya çıkan titremeler Parkinson belirtisi olabilir
Yenidoğanlarda topuk delme güvenli mi?
Parkinsonda umut erken tanıda
Motosiklet sürüşünde kask takmanın önemi nedir?
Uzman Doktor Solmaz: Kanserde erken teşhis hayat kurtarır
Diyabetlilerde topuk çatlağı kangrene kadar gidebiliyor!
Prof. Dr. Tarhan: Beyin plastik bir organ ve heykeltraş gibi işlenmeli
Fidye ve fitre nedir, kimlere verilir ?
Uzmanlar: Ergenlik dönemi aşılamaları ihmal edilmemeli
İç huzur ve hayat amacını bulma sürekli sevinç beklentisinden daha sağlıklı
Beynimiz ve ağzımız, psikolojik ve nörolojik düzeyde güçlü bir bağa sahip!
- 18:49 - Midyat’ta Hacı Adaylarına Bilgilendirici Seminer Verildi
- 18:46 - Danuk Festivali ve Resim Sergisi
- 18:41 - Midyat Belediyesi’nden Üstyapı Hamlesi
- 21:11 - MARSU, Yıllardır Süregelen Altyapı Sorununu Çözüme Kavuşturdu
- 21:09 - AK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu’dan Mardin 1969 Spor’a Tebrik Mesajı
- 21:06 - Takdir toplayan davranış! Midyatlı iş insanı Arabasını Gazze için bağışladı
- 20:57 - Bravo Çocuklar!
- 20:51 - Esra Erol ve Beraberindeki Heyet, Midyat’ın Kültürel Değerlerini Keşfetti
- 20:49 - Vali Akkoyun hedefi büyüttü! Mardinspor'un hakkı Süper Lig'dir
- 20:47 - Terörle Mücadele Derneği’ne Anlamlı Ziyaret
- 20:45 - Cizre’de çocuklar için Mevlid-i Nebi etkinliği düzenlendi
- 20:44 - Cizre'de 17 hafız ve hafize için belge takdim töreni düzenlendi
- 20:44 - Şırnak’ta bazı bölgeler geçici özel güvenlik bölgesi ilan edildi
- 20:43 - Şanlıurfa’da iki araç çarpıştı: Biri bebek 2 kişi yaralandı
- 20:42 - Şanlıurfa'da otomobil hırsızlığı yapan 2 kişi yakalandı
Abdulaziz ALTEKİN / Yazar





KADIN
Bu yazıyı ele almadan önce çok düşündüm. Sonuçta öyle derin ve kutsal bir konu ki, hakkını verememe tehlikesi de var. Ve sonunda tüm riskleri alarak yazma yönünde kararımı verdim. Herhangi bir kusur olursa af ola.
Geçmişin tozlu raflarına dalıp sizi sıkmakla başlamak istemiyorum. Lakin değinmeden geçersek, kanaatimce konunun anlaşılması ve anlatılması güçleşir.
Misal geçmişten bu güne baktığımızda kadın, hiçbir dinde karşımıza kutsal bir varlık olarak çıkmaz. Ne kadın peygamber vardır ne de kadın papaz. Fakat kutsal erkeğin yanında önemli hizmetler yüklenmiştir omuzlarına.
İnsanın yaradılışından sıyrılıp orta çağa geldiğimizde yine kadının ötekileştirilip, şaytanlaştırıldığını görmekteyiz. Dayanaklar saçma olabilir fakat toplumun geneli bu konuda hem fikir olunca gerisi teferruattır.
Gelelim 1900’lü yıllara. Gerçeği ne kadar yansıtır bilemiyorum ama yapılan paylaşımlara baktığımızda, meğersem Ortadoğu’da bir zamanlar kadınlar özgürmüş. Ne oldu sonrasında bilemiyorum.
Ve geldik günümüze!
Her alanda eşitlik, hak ve hukuk istemi var. Fakat az önce kısaca değindiğimiz tarihe baktığımızda böyle bir şeyin söz konusu dahi olmayacağını görürüz. Kendimizi kandırırsak o ayrı tabi. Hepimiz eşitiz!
Kadın, yeri geldiğinde anne olur çocuk doğurur. Doğumdan sonra çocuk güzel bir ahlak üzere yetişirse babasının çocuğudur, yok eğer kötüyse o zaman annesi gereken terbiyeyi vermemiştir.
Kadın, bazen çocuk bazen de kadındır. Konuşmaya gelince daima çocuktur. Fakat sıra evliliğe gelince, daha ergenliğe basmamış bile olsa kadındır.
Kadın, rehabilite merkezidir. Askerin bile adam edemediği erkeğin evlilikle yola geleceği son duraktır. Oysa annelerin de bir kadın olduğu akla gelmez ne hikmetse. Sonuçta annesinin adam edemediği birini, yeni gelin hangi mucize sonucu bunu başaracak bilemiyorum.
Kadın, sadece kadındır. Çalışma hayatına atılamaz. Evin tüm yükü onun omuzlarındadır. Eşi başka kadına giderse kendisi suçludur. Kadın olup erkeğini evde tutmasını bilecek! Ama erkeğin hiç günahı yok. Ne de olsa o kadın gibi değil, birçok hakka sahip.
Kadın, masum olamaz. Başına bir iş gelse ya mini etek giymiştir, ya da ulu orta herkesin önünde konuşmuştur. Çalışma hayatına atılması zaten başlı başına bir suç. Yani neredeyse caniler ödüllendirilecek.
Peki, tüm bunlar durduk yere mi oluyor?
Bence en büyük suçlu kadın!
Konuyu izninizle biraz açmak istiyorum:
Nereden geldiğini bilmediğim bir kabulleniş sinmiş yüreklere. Misal bir erkek iki, üç, dört kadınla evlenebilir. Ve hatta hakkı olarak da görenler var. Kadın ise boşanırsa namusu kirlenir. Namus kavramı sadece kadın için geçerlidir. Erkek ne yaparsa rezil olmaz. Kadın kötü söz söylese bile herkes utanır.
Anlayacağınız, kadının en büyük düşmanı zaten başta hem cinsi geliyor. Misal hiçbir annenin kızını özgür bıraktığına şahit olmuş değilim. Ama sıra erkek çocuğa gelince her şeyi yapma hakkı var. Hatta burada bile erkekleri yüceltirler. Yanlış hatırlamıyorsam Battal Gazi’nin filminde geçiyordu. Babaya el kalkmaz. Kalkarsa taş olur. İyi de neden annenin kutsallığına hiç değinilmiyor? Çünkü toplumda bunun bir karşılığı yok.
Bu sadece basit bir örnekti. Zira diğer çoğu film ve dizilerde, en aşağılanabilir derecede kötüleniyor kadınlar.
Sadece filmler üzerinde yapılmıyor bu. Tüm bunlara rağmen kadınlar da birbirine düşmanlık edebiliyor. Irk, dil, din ve renk farklılığı karşısında birbirini aşağılayan kadınların başkalarından saygı bekelemesi bir kere hata olur.
Hal böyle olunca ne mi oluyor?
Her şeye karşı tek sorumlu kadın ön plana çıkıyor. Evlenmek istemese toplum nezdinde kötüleniyor. Evlenip çocuk yapmak istemese ayıplanıyor. Boşanırsa çevresinde linç yiyiyor. Ölürse bir günah işlemiş ki ölmüş oluyor. Her şeyi geçtim. Diğer tarafta mükâfat olarak erkeğe yine kadınlar veriliyor.
Yazılacak çok şey var elbet. Lakin elimde sihirli bir değnek yok. Yanlış gördüklerimi düzeltemem. Ya da doğru bulduklarımı yüceltemem. Madem elimden bir şey gelmiyor neden yazıyorum bunları?
Amacım, bendeki soru işaretlerini size aktarmak. Kalkıp cevapları aramaya çalışırsam beyhude bir çabanın içerisinde bulurum kendimi. Ama aynı sorulara sizler de cevap ararsanız, işte o zaman hep birlikte birkaç adım ilerlemiş oluruz.
Yazı birbirinden kopuk ayrı ayrı konularmış gibi gelebilir. Lakin dediğim gibi, anlatılacak çok şey var. Ve bu kadar önemli bir konu sadece bir iki sayfaya sığacak kadar değersiz değil. Ben burada sadece genel hatları tetiklemek istedim. Bu fayları harekete geçirip geçirmemek sizin elinizde. Vesselam…
Yorum Ekle
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA