- Mardin34 °C
- Diyarbakır29 °C
- Batman32 °C
- Şırnak28 °C
- İstanbul22 °C
HAKSİAD Şube Başkanı Çetiz'den hükümete çağrı: Gençlere altın destek paketi lazım
Cizre’nin meşhur tatlısı: Bırınczer sofraların baş tacı
El emeğiyle seccade dokuyan kardeşler: Geçinmek her geçen gün zorlaşıyor
Batman'da bilgi yarışması bölge finali gerçekleştirildi
Batmanlı karate sporcuları uluslararası ve ulusal müsabakalarda derece elde etti
LGS tercih komisyonlarında görev alan öğretmenlere başarı belgeleri verildi
Cizre’de “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” Projesi Başladı
Şanlıurfa’da kırtasiye esnafı, okul sezonu hareketliliği ve fiyat artışlarıyla baş etmeye çalışıyor
Batman'da zincirleme kaza: 4 araçta maddi hasar
Şanlıurfa’da elektrik akımına kapılan teknisyen hayatını kaybetti
- 13:48 - HAKSİAD Şube Başkanı Çetiz'den hükümete çağrı: Gençlere altın destek paketi lazım
- 13:45 - Cizre’nin meşhur tatlısı: Bırınczer sofraların baş tacı
- 13:42 - El emeğiyle seccade dokuyan kardeşler: Geçinmek her geçen gün zorlaşıyor
- 13:40 - Mardin'de doktor, hasta yakını tarafından darp edildi
- 13:39 - Mısır’dan Sina’ya hava savunma sistemi
- 13:37 - Batman'da bilgi yarışması bölge finali gerçekleştirildi
- 13:37 - Batmanlı karate sporcuları uluslararası ve ulusal müsabakalarda derece elde etti
- 13:36 - LGS tercih komisyonlarında görev alan öğretmenlere başarı belgeleri verildi
- 13:35 - Batman'da eğitimciler kan bağışında bulundu
- 13:34 - Cizre’de “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” Projesi Başladı
- 06:46 - Şanlıurfa’da kırtasiye esnafı, okul sezonu hareketliliği ve fiyat artışlarıyla baş etmeye çalışıyor
- 05:47 - Batman'da zincirleme kaza: 4 araçta maddi hasar
- 03:39 - Şanlıurfa’da elektrik akımına kapılan teknisyen hayatını kaybetti
- 10:09 - Batman’da taksi şoförüne gasp: 4 şüpheli yakalandı
- 10:08 - Şanlıurfa’da tekstil atölyesinde yangın çıktı
Abdulaziz ALTEKİN / Yazar





VİCDAN
Üç günlük dünya için ne kadar gönül kırdığımızın farkında mıyız? Ve keşke sadece gönül kırmakla yetinseydik.
Ateist, deist, Hristiyan, Yahudi, Müslüman, Yezidi... ne olursa olsun, acaba insanoğlu hiç yeryüzünde var olma amacını sorguladı mı? Zira kimi kimsesi olmayan da ölüyor dünyanın en zengin olanı da. Afrika'nın henüz ismini dahi bilmediğimiz kasabasında can veren de var Amerika'nın lüks mekanlarında can verenler de.
Evet, bir amaç uğruna doğduk. Ve bir amacı gerçekleştirdikten sonra göçeceğiz yeryüzünden. Lakin daha bebeklik evresini atlatır atlatmaz vicdanlarımızı kaybettik. Duygusuz birer zalim robottan farkımız kalmadı. Kimse kimseyi dinlemeye tenezzül etmiyor. Kimse kimsenin açığını kapatmıyor. Sürekli bir ezme isteği var. Dünyaya sahip olma hırsıyla herkesi yok etme, her şeyi talan etme uğraşı içindeyiz.
Hz. Ebubekir'in başından geçen ve tüm insanlığa örnek teşkil edecek bir olayı aktarayım size. Bir sefer dönüşü Hz. Ebubekir, çadırın altında otururken bir bardak su ister. Arabistan sıcağında bir bardak su şüphesiz altınlardan daha kıymetlidir. Su gelir ve Hz. Ebubekir suyu içer. Hemen sonra ağlamaya başlar. Yanındakiler şaşırırlar. Suyu getiren adama sert sert bakmaya başlarlar. Acaba o mu kötü bir şey yapmıştı. Bilmedikleri için kendisine sordular. "Ey Halife, neyin var ne oldu?" Bir müddet ağlamaya devam eden Hz. Ebubekir, gözyaşlarını silip şu cevabı verir. "Bir gün Peygamber Efendimizin yanında otururken bir baktım ki Allah'ın Resulü elleriyle kendinden bir şey uzaklaştırıyor. Ben de ne yaptığını sordum. O da bana dünya malını elinin tersiyle ittiğini, kabul etmediğini söyledi. Ve sonra ekledi. Evet, ben kabul etmedim ama korkarım ümmetimden çoğu dünya malına tapacak. Bu suyu içerken biraz rahatladım. Fakat hemen o sözü hatırladım. Acaba dünya malı bu su ile kendini bana kabul ettirdi mi?"
Kimi bir bardak sudan dolayı için için yanar. Kimi dünya malı için yakıp yıkar. Zulüm görenler, zalim olanlar ve seyirci kalanlar. Artık kimse vicdan taşımıyor gibi. Herkes dünyadaki kendi derdine düşmüş. Hemen ensemizde duran ölümü kimse akledemiyor. Sanıyorlar ki sonsuza kadar yaşayacağız.
Maalesef dünya malı hoştur. Zaten yaşanan haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler hep bundan dolayıdır. Gülen yüzlerin arkasındaki kin ve nefret çıkar ilişkisine göre değişiyor. Kimse kimseye güvenmiyor. Kimse kimseyi sevmeye çalışmıyor. Empati kurmuyorlar. Varsa yoksa ezme isteği ve bir süre sonra sadistçe öldürme arzusu.
Zannetmeyin ki bu düzen böyle sürmez. Zira çocuklarımız bizim gittiğimiz yolda yürüyecekler. Bir gün onlar da bizim gibi vicdanını çöpe atıp kötülük aşkıyla yanacak. Mazluma ses vermek, onları korumak yerine bir tekme de onlar atacak. Duygusuz birer makineden farksız olacaklar. Sabah sekiz akşam beş mesaisinde ömürleri gidecek. Çevrelerindeki güzelliklerin farkına hiç varamayacaklar. Ve bir gün ya trafik canavarı alacak onları sizden ya malzemesinden çalınan bir binanın altında kalacaklar ya da boş bir tartışmada çekilen silahtan çıkan bir liralık kurşuna kurban gidecekler. Kimse sorumluluk kabul etmeyecek. Kimse üzülüp vicdan azabı duymayacak. Ve kimse pişman olmayacak. İşte düzen bu şekilde sürüp gidecek.
Düzeni değiştirmek elimizde. Yeter ki biraz da olsa vicdanlarınızı harekete geçirin. Vesselam...
Yorum Ekle
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA