- Mardin35 °C
- Diyarbakır32 °C
- Batman32 °C
- Şırnak29 °C
- İstanbul26 °C
Mersin’de koruyucu evlerde kalan çocuklara trafik bilinci eğitimi
Besiciler şap hastalığından dertli: Üretici bitme noktasında
Batman’da bariyerlere çarpan otomobilde 1'i ağır, 2 yaralı
Şanlıurfa’da trafik kazası: 4 yaralı
Batman'da bahis paylaşımlarına operasyon
Şanlıurfa’da kanala düşen 3 kişiden biri hayatını kaybetti
Batman'da okul çevrelerinde narkoalan uygulaması
Batman'da 15 yıl hapis cezası bulunan şahıs yakalandı
BESO'da esnafa avantaj sağlayacak anlaşma
Kayıp küçükbaşlar bulundu
- 10:37 - Polonya doğu sınırına 40 bin asker yığıyor
- 10:35 - Mersin’de koruyucu evlerde kalan çocuklara trafik bilinci eğitimi
- 10:29 - Besiciler şap hastalığından dertli: Üretici bitme noktasında
- 10:27 - 850 yıllık gelenek: Seyit Bilal'i anma şenlikleri başladı
- 10:26 - Batman’da bariyerlere çarpan otomobilde 1'i ağır, 2 yaralı
- 10:25 - Mardin halkı Gazze için duada buluştu
- 10:24 - Soykırımcı rejime silah desteği veren Almanya: Filistin'i tanıma zamanı değil
- 10:23 - Şanlıurfa’da trafik kazası: 4 yaralı
- 10:13 - Batman'da bahis paylaşımlarına operasyon
- 08:30 - Okul dönemindeki çocukların beslenme hususunda dikkat etmesi gerekenler?
- 07:32 - Nusaybin’de içecek deposunda yangın
- 10:39 - Elma ve limonun ihracatı kayda bağlandı
- 10:38 - KYK yurt yerleştirme sonuçları açıklandı
- 10:37 - Ticaret ve perakende satış hacmi yıllık bazda arttı
- 10:36 - Şanlıurfa’da kanala düşen 3 kişiden biri hayatını kaybetti
Abdulaziz ALTEKİN / Yazar





MEKANIN CENNET OLSUN
Diyorlar ki "Neden üzülüyorsun, neden üzüyorsun kendini?" anlatmak zor. Keşke benim gözümden baksalardı.
Her şey orta okul yıllarında başladı. Köy okulundan ilçe okuluna geçmiştik. Gölden çıkıp denizede yüzmek gibi bir şey. Ve gerçek dünyayla o zaman tanıştım. Tanışmaz olaydım.
Kendiliğinden gelişti çevreye ilgi duyma, gözlemleme. Etrafımda olup bitenleri öğrenmek benim en doğal hakkımdı. Bunu çok kötü kullandım. Öğrendikçe üzüldüm üzüldükçe kahroldum. Lisede derse girdikten sonra artık bir şeyler yapmam gerektiğini düşünerek attım adımlarımı.
Çocuklar bizim yarınlarımız. Her ne kadar kabul etmeseler, senin yaşın ne başın ne deseler de onlar benim de çocuklarım, kardeşlerim. Yazdıklarım onlara içinde bulundukları tehlikenin farkına varıp ona göre hareket etmelerini sağlamaktı. Yüzlerindeki gülüş hiç eksik olmasın, kan dökmesin yürekleri istiyordum. Bu istek beni kitap yazmaya yönlendirdi. Bu sayede onlarla konuşma fırsatı buluyordum. En güzel derrtleşme yöntemi. İçindekileri anlat okur dinlesin.
Öğretmenliği isteyerek yapmadım. Amacım üniversiteye devam etmekti. Fakat lisede ilk derste karşıda ilgiye, şefkate, bilinçlenmeye ihtiyaç duyan onca öğrenciyi gördükten sonra bir daha bırakamadım.
Öğrencilerle öğretmen arasındaki duvarları yıkmak için elimden geleni yaptım. Bazen abi oldum bazen baba. Çok nadir gösterdim öğretmenlik yüzümü. Dertlerine ortak olup sevinçlerini paylaşmak istedim. Tüm çabam geleceğimiz için iyi günler hazırlamaktı.
Tanıştığım her öğrencimin kalbi bir pırlanta gibiydi. Sarraf edasıyla yaklaştım. Kırmaktan kaçınarak işlemeye çalıştım: sevgiyi, saygıyı ve ahlakı. Lakin onlarda bunlardan çok vardı. Sadece üzerleri örülmüştü. Örtüyü kaldırmaları için yardım ettim.
Öyle bir dönemde tanıştım Merve Mahmut ile. Abisinin en yakın arkadaşı olmam münasebetiyle aramızdaki diyalog bir öğretmen öğrenci ilişkisinden ziyade abi kardeş ilişkisi içinde geçiyordu.
Aramızdaki bu yakınlığı geçtim (Allah bize aynısını bir daha göstermesin) diğer herhangi bir öğrencim olsa yine üzülürdüm. Yüzleri buruşsa dahi yine üzülürüm. Mesut, mutlu bir hayat yaşasınlar istiyorum.
Üzülüyorum, tarifsiz bir üzüntü. Bazen kelimeler düğümlenir boğazda. Söylenecek çok şey vardır. Fakat anlamını kaybeden cümleler dökülür peşin sıra. Evet, evlat kaybı nasıl bir şey bilmem, ama öğrenci vefatı çok acı. Mekanın cennet olsun.
Yorum Ekle
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA