- Mardin25 °C
- Diyarbakır24 °C
- Batman23 °C
- Şırnak21 °C
- İstanbul19 °C
Yaprakbaşı Mahallesi sakinleri: Elektrik ve su sorunları tarımı bitirdi
Diyarbakır'da son bir haftada 52 firari şahıs yakalandı
Şırnak’ta narkotik, asayiş ve kaçakçılık operasyonları: 31 gözaltı
17 ilde FETÖ operasyonu: 21 gözaltı
Batman KYK yurtlarında kayıt yoğunluğu
Şırnak'ta iki aracın karıştığı kazada 4 kişi yaralandı
Batman Valiliği: Saldırının failleri yakalandı
Batman'da okul çevrelerinde narkoalan uygulaması
BESO üyelerine ödeme kolaylığı
Batmanlı çiftçi girdi maliyetlerinden endişeli
- 18:45 - Yaprakbaşı Mahallesi sakinleri: Elektrik ve su sorunları tarımı bitirdi
- 18:44 - Diyarbakır'da son bir haftada 52 firari şahıs yakalandı
- 18:31 - Şırnak’ta narkotik, asayiş ve kaçakçılık operasyonları: 31 gözaltı
- 12:14 - CHP’nin kurultay davası 24 Ekim’e ertelendi
- 12:13 - Bingöl Tarım ve Orman Müdürlüğünden ceviz üreticilerine sulama uyarısı
- 12:12 - Dünyada ilk: Arnavutluk’un yeni bakanı bir insan değil, yapay zekâ
- 12:11 - ABD’de Uber krizi: Engellileri küçümseyen uygulama davalık oldu
- 12:10 - 17 ilde FETÖ operasyonu: 21 gözaltı
- 12:10 - Batman KYK yurtlarında kayıt yoğunluğu
- 12:08 - Şırnak'ta iki aracın karıştığı kazada 4 kişi yaralandı
- 12:04 - Batman Valiliği: Saldırının failleri yakalandı
- 12:00 - Batman'da okul çevrelerinde narkoalan uygulaması
- 11:59 - BESO üyelerine ödeme kolaylığı
- 11:47 - Batmanlı çiftçi girdi maliyetlerinden endişeli
- 11:00 - Uzak Şehir Rüzgarı Midyat’ı Sardı: Yeni Sezon, Turizm ve Ekonomide Canlanma Getirdi
Abdulaziz ALTEKİN / Yazar





MARTAD
Sabah yerel gazetelere baktığımda, açıkçası kendi adıma utanç duyduğum iki haberle karşılaştım. Birincisi Mardin’in futbol takımına yapılan ve yapılacak olan desteklerdi. Şimdi ne var bunda diyebilirsiniz haklı olarak. Ama önemli olan ikinci haber!
Yıllardır süregelen bir alışkanlık var bölgemizde. Hatta neredeyse kültürümüzün bir parçası haline dönüşen bu alışkanlık hakkında daha önce ben de çeşitli yorumlarda bulundum. Yorumlarımın tamamı eleştiriydi.
Bir insan düşünün, hayatı boyunca yoksullukla savaşmış ve belki de boğazından bir lokma et geçmediği aylar olmuş. Vefatından sonra taziyeye gelenler için yapılan hazırlıklar karşısında bu insan dirilse, muhtemelen yakınlarına isyan edecektir diye düşünüyorum.
Bu coğrafyada yaşayan yoksulların genel durumu bu maalesef. Hayatları boyunca sevdikleri için çalışıp dururlar. Ellerinden kayıp giden zamanın derdine düşmezler. Sağlık ise hiç umurlarında olmaz, olamaz. Öyle ki devlet hastanesinde aylarca sıra beklerler ama sırf sevdikleri için kazandıkları üç beş kuruş eksilmesin diye özel hastaneye bile gitmezler. İşte tam da bu yüzden eleştiriyordum.
Ta ki bu iki haberle karşılaşana kadar!
Evet, az önce birinci haberi size aktarmıştım. Şimdi ikincisine bakalım:
Taziye!
Belki yanlış okumuşumdur diye tekrar tekrar baktım habere. En son, yanlış yazılmıştır umuduyla kapattım gazeteyi.
İlimizin önde gelenleri ve yetkililer bir araya gelmişler. Yapılan konuşmaların ardından taziye masrafları yük olduğu için artık kaldırmamız gerekiyor kanaatine varmışlar. İyi de sıradan bir vatandaş olarak ben bunu yıllardır dile getiriyorum. Elinizdeki yetki ve güce rağmen yıllar sonra toplanıp böyle bir kararın altına imza atmamış olduğunuzu umuyor ve diliyorum.
Misal taziyeniz var, tıpkı memurlar gibi öğle arası milleti eve gönderip öğleden sonra tekrar gelmesini mi isteyeceksiniz? Hadi evi yakın olanlar yine buna uydu diyelim. Ya uzaktan gelenler?
Normal şartlarda olsa bu haberi kesinlikle desteklerdim. Lakin birinci haberden sonra büyük bir utanç duydum. Futbol gibi keyfi bir etkinlik için kesenin ağzını açanlar, sıra gariban vatandaşa gelince üç maymunu mu oynuyorlardı?
Toplantı sonucu alınan kararlardan böyle bir sonuç çıkıyor. Fakat bölgemizin insanı çok merhametli ve yüce gönüllüdür. Öyle ki dara düşüp kapısına gelen düşmanı bile olsa onu geri çevirmez. Gerekirse aç kalır açıkta kalır ama tanrı misafirine muhakkak en iyi hizmeti sunar. Bakın altını çiziyorum, istese yapmayabilir. Bundan dolayı kimse de kınamaz, kınayamaz kendisini. Çünkü bu toprakların dışına çıkıldığına kimse kimsenin yüzüne dahi bakmıyor. Bunu milliyetçilik ya da laf olsun diye söylemiyorum. Çok nadir böyle insanlarla karşılaşıyoruz.
Velhasılıkelam, haberleri olsa eminim garibanlara el uzatırlar. Demek ki sorun onlarda değil toplantının sonucunda. Toplantıya katılanlar bu insanlara öncülük edip garibanın omuzlarında yük olan taziye masraflarını bölüştürebilirlerdi. Ama onlar en kolay yolu seçip ortadan kaldıralım demişler. Hem hayırseverlerin önünü kesmişler hem de garibanı kendi dertleriyle baş başa bırakmışlar. Zira bölgenin zengin kesimi bu kültürleşmiş alışkanlığı asla bırakmaz. Fakir vatandaş da taziyeye gelenleri geri gönderemeyeceği için yine omuzundaki yükün altında ezilecektir.
Zamanla kültür haline gelen alışkanlıktan bu şekilde kurtulmak mümkün diyerek karşı çıkabilirsiniz. İyimserliğinizi takdir ediyorum elbet. Lakin daha dün Konya ve İstanbul gibi illerde taziye evleri için arsa alımları yapıldı.
Taziye sahiplerinin acılarına ortak olmak isteyenler için bu saatten sonra en iyisi öncülük etmektir. İlk adımı da kendim atıyorum. Sosyal medyada MARTAD (Manevi Rahmet ve Taziye Destekleri) adlı hesapları açtım. Hayırseverleri burada bir araya getirip garibanların taziye masraflarını karşılayabilirsiniz.
Hem taziye sahiplerine ulaşmak hem de yardımseverleri bulmak uğraş ister. Benim gibi sıradan vatandaşlar tek başına bunun altından kalkamaz. Dediğim gibi ilk adımı attım. Devamı sizde. Toplantıya katılanlar ya da katılmayıp elinde güç ve yetki olanlar tarafıma ulaşırsa bu hesapların yönetimini kendilerine bırakabilirim.
Amaç kuyuya taş atmaksa kimse içindeki Yusuf’u göremez. Dünya denen geçici durakta nefeslendikten sonra hepimiz yolumuza devam edeceğiz. Önemli olan yola çıkmadan yaptıklarımızdır.
Umarım önde gelenler ve yetkililer tekrar düşünüp garibanları sevindirecek bir haberin altına imza atarlar. Vesselam…
Yorum Ekle
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA