• Mardin23 °C
  • Diyarbakır15 °C
  • Batman16 °C
  • Şırnak17 °C
  • İstanbul13 °C

Abdulaziz ALTEKİN / Yazar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

KİM HANGİ TARAFTA?

13 Mayıs 2025 Salı 13:42

Ortaokul zamanlarında henüz teknoloji bu kadar ilerlememişken ya da en azından daha biz onunla tanış olmamışken, gazete ve kitaplara zaman ayırırdım. Aslında kitaplar sayesinde gazeteleri okuyordum. Çünkü ara sıra kuponla kitap veriyorlardı. En son 100 Temel Eser'i aldım. Böylece Rus edebiyatına giriş yaptım.

İlk okuduğum kitap, Suç ve Ceza idi. Sonra Ölü Canlar. Savaş ve Barış o kadar kalındı ki anca bu iki kitabı bitirdikten sonra okumaya karar verdim. Çünkü bu iki kitap bana Rus Edebiyatını sevdirmişti.

Savaş ve Barış!

Belki de bu kitabı severek okuma sebebim, bizden bir şeyler anlatmasıydı. İmkanım olsa kitabın tamamını bugünkü yazıda verirdim. Zira günümüzü çok güzel özetlemiş.

Evet, savaşın ve barışın taraftarı her devirde yaşamışlardır. Bu arada sadece zaman, mekan ve suretler değişmiştir. Tolstoy o dönemin harika bir portresini çıkardı. Şimdi sıra bizde.

Bildiğiniz üzere olağanüstü günlerden geçiyoruz. Bir yanda tutuklu milletvekilleri ve belediye başkanları, diğer yanda barış süreci!

Peki, kim hangi tarafta?

İşte onu kimse net bir şekilde bilmiyor. Çünkü ortalıkta dolaşan bukalemun çok!

Bu yüzden şahısları tek tek analiz etmektense gruplar üzerinden hareketle açıklamaya çalışacağız tarafları.

Kim barıştan yana:

Barış taraftarlarını ilk görüşte tanırsınız:

Genelde yüzleri gülmez.

Belli bir yaşa getirdikleri çocuklarının kara haberiyle kapılarının çalmasından dolayı uykusuz gecelerin pençesine hapsolmuştur bazıları.

Bazıları ise her cumartesi toplanıp kaybettikleri en değerlileri hakkında ufak bir bilgi peşinde.

Yetim kalan çocukları anlatmaya gerek yok.

Kaos ve savaş isteyenleri yazmama gerek var mı bilemiyorum. Ama birkaç kelam edelim onlar hakkında.

Bunlar genelde vatansever asker kaçaklarıdır. Çocuklarını yurt dışına gönderip garibanın çocuğu onlar için ölsün isterler. Veya sıcacık evlerinde viskilerini yudumlarken kerpiç evlere asılan bayrakla övünürler. En tipik özellikleri, zengin olmalarıdır. Bir gün olsun bunları ne sokaklarda görürsünüz ne de cephelerde. Sürekli halkı kışkırtırlar. Ama asla kışkırttıkları halka liderlik yapmaz ve arkada kalırlar.

Gördüğünüz üzere barış ve huzur isteyenler, acının karanlık yüzünü gören garibanlardır. Çıkarlarını düşünenler ise sürekli kaos ve savaş çığırtkanlığı yapar. Jean Paul Sartre'nin dediği gibi; Savaşı zengiller çıkarır, yoksullar ölür!

Başta da söylediğimiz gibi bir yanda bunlar cereyan ederken diğer yanda hak, hukuk ve adalet talepleri arşı inletiyor. Taraflar an itibariyle güven vermeyebilir. Fakat bu gidişata dur demek için bir fırsat doğdu. Savaş çıkarmak için halkı galeyana getirmek isteyenler kanal kanal dolaşıp avazları çıktığı kadar bağırırken barış ve huzur tarafı olan bizlerin oturması büyük bir gafletten başka bir şey değildir. Çünkü onların kaybı ya da kazancı maddi iken bizimkisi hem maddi hem manevi.

Umarım bunun bilincine varıp artık taşın altına elimizi değil bedenimizi koyarız.

Huzurlu yarınlarda buluşmak dileğiyle. Vesselam...

Bu yazı toplam 131 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2025 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA