• Mardin29 °C
  • Diyarbakır24 °C
  • Batman22 °C
  • Şırnak23 °C
  • İstanbul26 °C

Halil EL / Yazar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

KERİM DEVLETİN UFKUNDA YENİ TÜRKİYE YÜZYILI

05 Ağustos 2025 Salı 12:18
Bir sabah…
Anadolu’da bir köy kahvesinde sedire yaslanmış bir ihtiyar
anlatıyor:
 
— Evladım…
— Devlet, sadece adalet dağıtmaz.
— Aynı zamanda yaraları sarar… dert dinler…
— Omuz olur, gölge olur, insanın kalbine değerse kerim
olur.
 
Bu cümle, çaydan daha sıcaktı.
Çünkü içinde hem yaşanmışlık vardı, hem gelecek vardı.
 
Bugün Türkiye, “yeni yüzyıl vizyonunu” konuşuyor.
Ekonomi… savunma sanayi… yeşil dönüşüm… teknoloji…
Elbette bunlar çok önemli.
Ama şu soru daha hayati:
 
Bu büyük hedeflere nasıl bir devlet aklıyla ulaşacağız?
 
Cevap açık:
Yeni yüzyılın temeli kerim devlet anlayışıyla atılmalı.
 
Yani…
Kibirle değil tevazuyla,
Emirle değil empatiyle,
Korkutarak değil, güven vererek büyüyen bir devlet…
 
Çünkü bu toplum…
Zamanla birçok kırılma, kayıp, kırgınlık, acı ve travma
yaşadı.
Bazısı tarihsel…
Bazısı yakın zamanda…
Ve bazıları hâlâ tazeyken,
kimi görevlilerin duyarsız, hatta kışkırtıcı davranışları,
bu yaraları daha da derinleştiriyor. Ayrıca nesebi ne olursa
olsun faşizan tavırlardan kaçınılmalı, kirli bilinçaltı
süpürülmeli, Türkiye’de 86 milyon kişinin eşit ve birinci sınıf
vatandaş olduğu, ülkenin sahibi olduğu kulaklara küpe
yapılmalıdır.
 
Devletin eli merhem olmalı…
 
Ateşe su dökmeli, yangına körükle değil vicdanla yaklaşmalı.
 
Toplumun incinmiş hafızasına saygı gösterilmeden,
gelecek inşa edilemez.
 
Bu yüzden:
 
Devletin her biriminde görev yapanlar,
Toplumsal travmalara, kırgınlıklara karşı azami
hassasiyet göstermeli.
Onur kırıcı sözlerden, küçümseyici tavırlardan uzak
durmalıdır.
Nefret suçu toplumda en ağır ve en tehlikeli suçlardan
biri olarak görülmelidir.
 
Çünkü…
Bir vatandaş devlet dairesinde aşağılanıyorsa,
orada sadece kişi değil, devlete olan inanç da kırılır.
 
Unutulmamalıdır ki:
 
Temel hak ve özgürlüklerin korunması,
 
Yalnızca bir anayasa maddesi değil, bir devletin varlık
sebebidir.
 
Bir milletin huzuru, güveni ve umudu,
ancak bu hakların korunduğu bir sistemde yeşerir.
 
Kerim devlet demek…
Yargılayan değil, anlayan…
Azarlayan değil, dinleyen…
Ayrıştıran değil, birleştiren devlettir.
 
Herkesin kendini ait hissettiği,
Kimsenin öteki olmadığını düşündüğü,
Her vatandaşın “burası benim vatanım, benim devletim”
diyebildiği bir yapı.
 
Bu yüzden yeni yüzyıl:
Devletin vicdanla yeniden yapılanma yüzyılı olmalıdır.
 
Devletin dili değişmeli.
Üslubu yumuşamalı.
 
Yetkisiyle değil, yüreğiyle konuşmalıdır.
 
Sorum şu:
Devletin kapısından içeri giren vatandaş,
 
“Burada bana adil davranılacak” diyebiliyor mu?
“Onurum zedelenmeyecek, hakkım korunacak” diye
güven duyuyor mu?
 
Cevap hayırsa, orada bir şey eksiktir.
 
Kerim devletin yöneticileri,
Hangi unvana sahip olurlarsa olsunlar,
Unutmamalıdırlar ki:
 
Millete efendi değil, hizmetkâr olmak için oradalar.
 
Bu görev, bir maaş bordrosu değil,
Milletin kalbinde, zihninde en kıymetli emanettir.
 
Adaletle hükmetmek yetmez,
 
Adaletle hissettirmek gerekir.
Sadece mahkeme salonunda değil,
Bir nüfus memurunun, bir polis memurunun, bir savcının, bir
doktorun davranışında da görünmelidir.
 
Türkiye Yüzyılı işte böyle başlar:
Kerim bir devlet aklıyla,
Güven veren bir yönetimle,
Tüm toplumu kuşatan bir vicdanla…
 
Halil EL
hel24548@gmail.com
Margisad,Migimar yönetim Kurulu Başkanı.
Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Yüksek İstişare
Kurulu Bölge Başkanı
Bu yazı toplam 690 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2025 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA