• Mardin11 °C
  • Diyarbakır7 °C
  • Batman11 °C
  • Şırnak9 °C
  • İstanbul18 °C

Mecit Akgül / Yazar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

HZ. NUH'UN İNSANLARA NUTKU

19 Kasım 2025 Çarşamba 17:53

 

 

 

Hz. Nuh, gelen misafirleri görünce çok sevindi. Uzaktan gelenler kendisine hâlâ inananların olduğunu gösteriyordu. Hz. Nuh, aynı gün tüm yöreye adamlar salarak, kendine yakin tüm insanların toplanmasını istedi. Ama kendisine inanan o kadar az kişi vardı ki, Şehrenuh'un birkaç dut ağacının gölgesi bile gelenleri gölgesinde bırakmaya yetti.

Hz. Nuh, çağrısına gelenlerin çok az olduğunu görüp hayal kırıklığına uğradı. Gelenlere teşekkür ettikten sonra, konutsu; "Beni dinleyin! Dünya büyük bir felâketle karşı karşıya!"

Gelenler, "Yine felâket tellallığı yapıyorsun! Biz ki Tanrının yüce kullarıyız, Tanrı bizi neden cezalandırsın ki?" dediler.

Hz. Nuh; "Siz tanrının lanetlediği kullarsınız!.."

"Konuşma, yeter! Seni dinlemiyoruz!... Var git yoluna, seni aramızdan kovuyoruz!.." diye söylendiklerinde, Hz. Nuh, peygamberce sözlerini bir kenara bırakarak, bağırmaya başladı;

"Tanrı sizi niçin cezalandırıyor, biliyor musunuz? Çünkü sizde doğru dürüst düşünce kalmamış, insanlıktan çıkmışsınız... Geçmişinizi hatırladığınızda, kuru bir övünmeden baksa bir şey yaptığınız yok. Komsularınızı ya görmüyorsunuz ya da düşman olarak belliyorsunuz! İçinde yasadığınız çevreye bile düşman gibi bakıyorsunuz. Çevre diye bir şeyiniz kalmamış; güzelim toprakları çöle çevirdiniz!...

"Anlama isteğiniz, ahırlarınızda yaktığınız kandillerden daha sönük! Geçmişteki tüm masal ve efsaneleri unuttunuz, gelecek vaat eden hiçbir kahramanlık belirtisi de göstermiyorsunuz. Sizler, sinsi birer değer katliamcısısınız! Dostluğunuz, arkadaşlığınız aşağılık çıkarlar Ölçüsünde yürüyor... Bir şey üretmiyorsunuz; günü kurtarmak adına hepiniz birbirinizin kuyusunu kazıyorsunuz!..

"Her söylenen yeni söze verdiğiniz karşılık, titremeyle dolu bir korku yalnızca! Her önerilen pratik adıma verdiğiniz kargılık, son sığınağınız olan ve anlamı neredeyse yiten, ailecilik... Kendimden biliyorum; olgum ve karim bile bunca öne çıkardıkları kutsal aile bağlarına rağmen, bana inanmıyorlar...

«Ben size diyorum ki, helak olacaksınız; gelin, gemime binin...

Siz hâlâ helak olmakta ısrar ediyorsunuz. Niçin? Çünkü o berbat, aşağılık yaşantının içine öyle bir saplanmışsınız ki, oradan gitmek bile artik size ağır geliyor. Korkunç bir deliliğin içindesiniz! Kimsenin yanından geçmeye, anmaya, cesaret etmeye yanaşmadığı bir deliliğin girdabındasınız...

"Açıkçası, zihniyet tutukluluğu var sizde. Dağdaki hayvanlar, havadaki kuşlar bile anlattıklarımdan nasiplendi. Siz ise hâlâ beni anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Ama bu zihniyet tutukluluğunuza rağmen ben anlatmaya devam edeceğim ve kendimle birlikte, kurtulmak isteyenleri de kurtarmaya çalışacağım. Ben gidiyorum, gelenler gelsin! Gelmeyenin sonu hazin olacaktır!.."

Hz. Nuh kalabalığa baktığında, haklin büyük bir bölümünün evlerinin yolunu tuttuğunu gördü. Kendisine sırt çevirenlerin de duyabileceği yüksek bir sesle;

"Büyük bir gemi yapacağım, gelen gelsin! Gelmeyenler sonsuza kadar burada kalsın... Uzaktan gelme nezaketinde bulunanlara gelince, Allah onların yardımcıları olsun. Tufandan sonra mutlaka ödüllendirileceklerdir. Şehirleri var oldukça, kutsallıkları da devam etsin..." dedi.

Ardından, büyük bir meşe kütüğünü sırtlayarak, yedi pınarın doğduğu alana doğru gitti. Marangozluk aletlerini çıkararak, gemi yapma isine girişti...

 

Bu yazı toplam 92 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2025 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA