- Mardin26 °C
- Diyarbakır22 °C
- Batman17 °C
- Şırnak20 °C
- İstanbul16 °C
Prof. Dr. Şener: Cilt kanserinde erken tanı hayati önem taşıyor
Zorlukların üstesinden gelmek için psikolojik sağlamlık şart!
Uzmanından uyarı: Multiple Skleroz her hastada farklı seyrediyor
Elektronik sigara, gençlerin hayatını tehdit ediyor!
Çocuklarda bağırsak enfeksiyonu tehlikeli olabilir!
Sigara ağız dokularında doğrudan hasara yol açıyor
Tırnak mantarını önlemek için yapılması gerekenler
Yapay zeka uygulamaları insan iletişiminin yerini dolduramaz!
Uzmandan cilt kanseri uyarısı
Uzmanlardan DEHB uyarısı: 12 yaşından önce başlayan ve altı aydan uzun süren belirtilere dikkat!
Sağlıklı bir vücut, sıvı dengesini sağlamakla yükümlü!
Açık havada vakit geçirmenin çocuklar için faydaları
Prof. Dr. Atalay: Sosyal medya çocuklar için hak ancak aile ve devlet önlem almalı
Hafif otizmde de multidisipliner yaklaşım önemli
"Sessiz katil" hipertansiyon
Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Hafızoğlu: Çocuğunuzun alerjisini hafife almayın
Menenjit hızla ilerleyerek saatler içinde ölümle sonuçlanabilir
Zihin, beyin ve beden uyumu sağlıklı yaşamın temeli
Hareketsizlik vücutta bir çok hasara neden oluyor
Alerjik rinitli çocuklarda görülen şikayetler ve belirtiler
Anneliğin duygusal yönü destek ister!
Çölyak hastalığı nedir, tedavi yöntemleri nelerdir?
Böbrek taşı çocuklarda neden oluşur?
Bel fıtığında doğru bilinen yanlışlara dikkat!
Diyabetlilere ayak yaraları için tavsiyeler
Çocuklarda primer immün yetersizlik nedir?
Bebekle kurulan bağ, bebeğin dünyasını şekillendiriyor!
Doç. Dr. Field: Şefkat ve kabul stresi azaltıyor!
Dr. Ömür: Türkiye'de kaza oranları yüksek, ilk yardım hayati önem taşıyor
Mevsim geçişlerinde en çok rastlanan alerjik vakalara dikkat!
- 12:20 - Midyat’ta Çocukların Güvenliği İçin Bayram Öncesi Sıkı Denetim
- 11:41 - AK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu’dan Kurban Bayramı Mesajı Yayımladı
- 11:38 - Başkan Şahin’den Kurban Bayramı Mesajı
- 09:30 - Başkan Veysi Şahin’den Sahada Emek Veren Personele Bayram Ziyareti
- 14:07 - Midyat Kaymakamı Ömer Faruk Özdemir'den Kurban Bayramı Öncesi Otogar Ziyaret ve Denetimi
- 10:50 - AK Parti Kadın Kolları Başkanı’ndan Anlamlı Ziyaret: Çocuklara Bayramlık Sürprizi
- 10:43 - Gurur Kaynağımız Sedat Aydoğdu THY’de Kabin Pilotu Oldu
- 15:46 - Büyükşehir Belediyesi, Midyat’ta Asfalt Çalışmalarını Sürdürüyor
- 15:43 - Midyat'ı Gururlandıran Türkiye Birincilikleri Ödüllendirildi.
- 15:40 - Türkiye Birincisi Muhammed Ali Şahin’e Haşimoğlu Ailesi’nden Anlamlı Destek
- 15:37 - Mardin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğinde Görev Değişimi
- 13:34 - Mardin Büyükşehir Belediyesi Personelinden Bir Başarı Daha
- 12:31 - TASKK Yönetimi Mardin’de Buluştu
- 09:49 - Şehit Barış, Şehadetinin 6. Yılında Mezarı Başında Dualarla Anıldı
- 17:00 - Sağlık-Sen, Şırnak'taki sağlık sorunlarını il müdürüne iletti
Abdulaziz ALTEKİN / Yazar





GÜNEŞİNİZ BATMASIN
Her yanı tahtadan yapılmış; mutfağı, lavabosu, banyosu, oturma salonu ve yatma yerleriyle birlikte altı odalı küçük bir ev. Güney ve kuzey yönüne bakan iki geniş balkon. Balkonların üzerinde de tahtadan sandalye ve masalar. Evin her tarafında pencere. Güneye akan bir dere. Derenin her iki tarafına hâkim yeşillikler. Yeşillikler arasında dolaşan küçücük canlılar…
Küçükken en büyük hayalimdi dağlar. Kendi kendime mırıldandığım şiirleri orada yazacaktım. İlham kaynağıma özgürlük taşıyacaktı dereler. Yemyeşil doğayla filizlenecekti yazılarım. Rüzgârın avucunda serpilecekti düşüncelerim yarınlara. Rahmet yağmurlarına karışıp gencecik kızların al yanaklarına buseler konduracaktı. Delikanlıların tespihinde birer zikir olup göğe yükselecekti.
Olmadı!
Büyüdük. Çocukken hayata bakış açın bambaşkadır. En büyük kötülüğün karşıdakini ispiyonlamak veya ona laf atmaktır. Zamanla bunun yerini taşlar, bıçaklar hatta çok kindar biri olursan yalanlar ve iftiralar alır. Birbirine düşman kesilen nesil, hiçbir şekilde eleştiri kabul etmez. Söylenen sözün olumlu olumsuz yanı hiç önemli değildir. Önemli olan benim söylediğimi destekliyor mu yoksa karşı mı çıkıyor? Hepsi bu.
Hayatın gerçek yüzüyle karşılaştık. İnsanca yaşamanın neredeyse imkânsız olduğunu o an anladık. Doymak bilmeyen bir çift göze köle olmaktı en büyük felaketimiz. Bundan kaçamadık.
Geçen bir araştırma şirketinin verilerine bakıyordum. Yaptığımız israflarla; açlığın, eğitimsizliğin, hırsızlığın ve daha nice kötülüğün önüne geçebilecekken bunu yapmıyor, boşa harcıyoruz. Garibanlara sahip çıkamadığımız gibi kendi çocuklarımızı da ateşe atıyoruz. Araştırma şirketi bunu yapmış. Ama sadece bu veriler internet üzerinde. Neden televizyonlarda, gazetelerde veya telefonlarda değil? Bu da ayrı bir muamma!
Sosyal medya üzerinden tanıştığım Avrupalı (İstanbul yakasının diğer tarafı, kendisi böyle tanımlıyor kendini) bir arkadaşım vardı. Büyük beklentiler içerisinde bir gün aradı beni ve sürpriz yapmıştı bana. Çocuklarıyla beraber gelmişlerdi memleketime. Her çıkıp dolaşalım teklifinde dışarı çıkmayı sevmediğimi belirterek reddediyordum. Ve kendisi ne zaman eve gelse gördüğü olumsuzlukları hemen sıcağı sıcağına bana söylüyordu: Esnaflar, turist olduğunu görünce fiyatı iki katına çıkarmışlar. Minibüsçüler, yanında çocukları var diye ya onların da parasını verir ya da onları arabaya bindirmeyeceğini tehditkâr bir dille kendisine söylemişler. Çocuklarını halı sahaya götürdüğünde bir tane bekçi ile karşılaşmış. Halı sahanın kapısı kilitliymiş. Bekçi, girişlerin paralı olduğunu söyleyince bir şok daha yaşamış. Çünkü Avrupa’da çocukların rahat spor yapabilmeleri için belediye kendisi böyle yerlere öncülük ediyormuş. En son bana yemek konusunu anlattı…
Yavaş yavaş kafasındaki tüm güzel şeyler siliniyordu. Çocuklar zorlayınca akşam yine dışarı çıkmak istediler. Beni aradıklarında her zamanki gibi ben evde kalma hakkımı kullandım. Gece saat on ikiye doğru eve dönmüşlerdi. Çocuklarla konuştuğumda parmak kesiğinden falan bahsettiler. Hiçbir şey anlamamıştım. Hemen kendilerini ziyaret ettim. Arkadaş olayı anlattı. Bahçede otururlarken birden bire iki kişi arasında kavga çıkmış. Sonra bunların yakınları da dahil olmuş kavgaya. Yumruklaşmayla başlayan kavga sandalyeler, taşlar, sopalar, tabaklar, bıçaklar ve silahlarla devam etmiş. Ta ki polisler gelene kadar. Fakat olay orada bitmemiş. Çünkü polisler olayı ayırmaya çalışanları alıp götürmüş. Asıl kavga edenler oradan hemen uzaklaşmışlar. Kavganın tekrar çıkabilme ihtimaline karşı oradan parka geçmişler. Orada karşılaştıkları manzara daha kötü…
Daha fazla tutamadım kendimi. Ve anlatmaya başladım: “Neden kendimi eve hapsettiğimi şimdi anladın mı? Dışarı çıkıp özgürce dolaşmayı kim istemez? Birkaç insanla karşılaşıp selamlaşmak, birbirine tebessüm etmek, koyu bir sohbetin içine dalmak!
Ben dışarı çıkarken yıkılmış hayatlarla karşılaşıyorum. Sahip çıkamadığımız kirlenmiş beyinler, afete uğramış duygular görüyorum. Yüzlerine taktıkları gülen maskelerin arkasındaki üzüntülerin farkında değil hiç kimse. Tutundukları dalların hepsi kırılmışçasına tükenmiş umutları. Yarından bir beklentileri yok. İnsanca bir muamele istiyorlar. İnsanca bir yaşam! Hayatların beş on lira için harcandığı karanlık sokaklardan geçtim. Tek istedikleri insanca bir saniyelik samimi bir tebessüm!
Evet, kapattım kendimi benim dışımda olan her şeye. Zira benden öte hep hüzün var. Mutsuzluk denizinde yüzmeye çalışan garibanların hali parçalıyor içimi. Değersiz şeyler değerli olanlarla takas edildikçe üzülüyorum. Birbirini sırtından vuran dostların kalleşliği karşısında elimin kolumun bağlı olması canımı yakıyor. Taciz, tecavüz, zina, içki, kumar, eroin… ve faiz Müslüman olanlar için helal iken Müslümanlığını sergilemeyenlere haram kılınmış. Ahlakın bekçisi olmuş ahlaksızlar. Çünkü insanlık denen meredi, kör ve sağır vicdanlarda ezdiğimiz günlerin üzerinden asırlar geçti.”
Toparlayacak olursak; Çıkarsız, herhangi bir menfaat beklemeksizin birbirimizi sevebildiğimiz gün düzlüğe çıkarız. Düşüncelerde herkes yaşayabilir. Önemli olan gerçek hayata adım attığımız ilk anda düşmemek ve başkasına çelme takıp onları düşürmemek. Kısacası ben içimdeki güneşi kaybetmedim. Sizinkiler de batmasın uğraşındayım. Bunu hep beraber başarabilmek dileğiyle! Sevgi ve selametle…
Yorum Ekle
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA