• Mardin5 °C
  • Diyarbakır2 °C
  • Batman2 °C
  • Şırnak3 °C
  • İstanbul5 °C

Mahabat İskenderoğlu / Yazar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

KARAKOLDA AYNA VAR

17 Aralık 2025 Çarşamba 21:35
 
 
 
Karakolun kapısından içeri girdiğinde ilk fark ettiği şey aynaydı. Duvarın köşesine iliştirilmişti ne tam karşıdaydı ne de saklı. Bakmak isteyen bakardı bakmak istemeyende yine de yakalanırdı göz göze…
Ayna ona baktı, o kendine bakmadan önce.
Üzerindeki, montu çıkarılması söylendi, cebindekileri de masaya koyması. Bir hayat kısa sürede nasılda masaya dizildi…Sandalyeye oturduğunda aynayı tam karşısında buldu, o an anladı ki bu odada yalnız değildi. Bu aynada gördüğü yüzün gözleri, bir şey soruyor ama cevap beklemiyordu. Sanki aynadaki adam ondan önce konuşuyordu. Kaşlarının arasında henüz kurulmamış bir cümlenin kırışıklığı vardı’ ya anlatamazsam? ya yanlış anlaşılırsam’ Henüz suçlanmamıştı, henüz iradesi alınmamıştı, henüz CMK m. 147 kendisine okunmamıştı. Âmâ ona şunu fısıldıyordu ‘burada masumiyet sesizdir.’ Ama korku, açıklamadan hızlıydı. Hukuk kitaplarında masumiyet karinesi böyle başlamazdı, ama karakolda, aynaya ilk bakış böyle olurdu…
Saat yoktu odada ama korku dakikaları sayıyordu. Zaman ilerlemiyor aynada bırakıyordu kendini. Bir insanın kendi ihtimalleriyle baş başa bırakılmasının en ağır sorgu olduğunu biliyordu.
"Avukat istesem mi diye düşündü." Ayna bu kez ona baktı ve sanki ona şunu der gibiydi, ‘korkunu resmileştirmek istermisin?’ Çünkü korku bazen hak aramaktan değil hak ararken damgalanmaktan doğardı. Artık odada iki kişi vardı, biri sandalyede biri aynada. Ve ikisi de aynı şeyden mustaripti KORKU.
"Anlat bakalım dediler" Anlatı biraz ürkek, endişeli gözlerle ağzından kelimeler titreye titreye çıkıyordu "oradaydım ama ilgim yoktu" dedi kalemi tuttu. Elinin titremesini gizleyemedi, ayna titremeyi büyüttü. Kalem kâğıda değdi ve kağıtta şöyle yazıyordu "oradaydı ve olaya dahili vardı" itiraz etti masumca "ben öyle demedim", "Anlam aynıdır dediler" Ayna sustu, kalem konuştu acımasızca…
Kağıt önüne kondu "oku" dediler suçlayıcı bir ses tonuyla. Okudu ama kelimeler, gözlerden içeri girmiyordu, doğrudan aynaya çarpıyordu. Aynadaki adam aynı anda hem yalvarıyor hem de susuyordu. Hukuk serbest iradeden bahsederdi ama, korkuda başlı başına bir iradeydi ve şu an güçlü olanda oydu. Bu kez aynada bir soru değil itham vardı. Kalem havada kaldı, beyaz sayfa artık temiz değildi…
Kapı açıldı ses tok değildi ama kararlıydı "avukatın" dediler o kelime odada ilk kez bir sınır çizdi. Avukat içeri girdiğinde, aynadaki adamla birlikte irkildi. Çünkü ilk defa korkusundan başka bir şeyle karşılaşmıştı. Avukat alımlı, heybetli, cesurdu… avukat aynaya bakmadı, doğrudan kâğıda baktı satır satır, sessizce, o sessizlik beklemenin sessizliği değildi huzurun sessizliğiydi. Sonra başını kaldırdı etkileyici gözlerle, güven veren sesiyle "bu ifade böyle alınamaz, müvekkilim baskı altında, cümleleri değiştirilerek yazılmış, susma hakkını kullandırtmadınız buna müsaadem yoktur, " dedi. Sesi yükselmedi ama oda da yer değiştirdi adeta sesi kulaklarda bir melodi gibi yankılandı. Aynada duyulmaz bir çatırtı, çünkü ilk kez aynaya rağmen hukuk dile gelmişti. Avukat sandalyeyi çekti, şüphelinin yanına oturdu, odadaki denge değişti, aynadaki adam ilk defa kendine değil hayran kaldığı avukatına baktı. Huzur ve güven veriyordu…Ayağa kalktı son kez aynaya baktı aynadaki yüz hala yorgundu ama artık yalnız değildi.
Karakolun kapısından çıkarken şunu düşündü: karakolda ayna var. Ama mesele aynanın varlığı değil, mesele insanın o aynaya hukukla mı yoksa korkuyla mı, vicdanıyla mı baktırıldığında.
Ve bazı aynalar insanı değil hukukun kendisini yargıladı ve o anda aynayla arasındaki bağ koptu. Çünkü korku bir yere kadar bakabilirdi. O gün şunu öğrendi karakolda aynaya bakan herkes kendini görmez. Kimi korkusunu kimi yalnızlığını... Bazen insanı serbest bırakan şey kapının açılması değil aynaya artık yalnız bakmadığını ona hissettirecek bir çift göz, güven veren bir sestir…
Mahabat İskenderoğlu
Hukukçu Yazar

 

Bu yazı toplam 177 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2025 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA