Hatune Doğan ile İnanç Yolculuğu

Mardin’in Nusaybin ilçesi sınırlarında, Bagok Dağı yamacında yer alan 1800 yıllık Mor Evgin Manastırı, 30 yıl aradan sonra yeniden ibadete açıldı. Süryani Ortodoks cemaatine ait tarihi yapı, yurtdışında dini eğitimlerini tamamlayan iki rahibin Türkiye’ye dönmesiyle birlikte yeniden hayat buldu.

Mor Evgin Manastırı’nı yerinde ziyaret eden medya ekibimize konuşan Süryani Hatune Doğan, manastırın tarihçesini, manevi değerini ve yeniden ibadete açılmasının ardındaki süreci anlattı.

“Burası Süryaniler için ikinci Kudüs”

Doğan, manastırın sadece mimari değil, aynı zamanda manevi açıdan da Süryani halkı için çok özel bir yer olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Mor Evgin Manastırı bizim için sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda tarihimizin, kültürümüzün ve ruhani kimliğimizin kalbidir. Süryaniler arasında burası ‘İkinci Kudüs’ olarak anılır. Bu topraklarda 1800 yıl önce başlayan dua, 30 yıl aradan sonra yeniden yükselmeye başladı.”

Tarihi ve ruhani bir merkez

Manastır, 4. yüzyılın başlarında Mısırlı keşiş Mor Evgin ve beraberindeki 70 havari tarafından kurulmuş. O dönemde Sasani İmparatorluğu’nun kontrolündeki Mardin bölgesine gelen bu topluluk, Hristiyanlık inancını yaymak amacıyla MS 363 yılında bu kutsal yapıyı inşa etti.

Doğan’ın verdiği bilgilere göre Mor Evgin Manastırı, bir dönem 1200 rahibe ev sahipliği yapmış. Manastırda çok sayıda ibadet odası, inziva hücreleri, aziz ve hizmetkârlara ait mezarlar bulunuyor. Ayrıca İpek Yolu üzerinde yer alması nedeniyle, burada üretilen 300 kadar su testisiyle yoldan geçenlerin su ihtiyacı karşılanıyordu.

Yıllar sonra yeniden ibadet yeri oldu

1970 yılında görev yapan son başrahibin vefatının ardından manastır terk edilmişti. Ancak son yıllarda yurtdışında eğitim gören Süryani rahiplerin bölgeye geri dönmesiyle, Mor Evgin Manastırı yeniden canlandı.

“Hollanda ve Almanya’da yetişen kardeşlerimiz buraya dönerek büyük bir sorumluluk üstlendiler. Onlar sayesinde bu kutsal mekân artık yeniden ibadetle dolu.” diyen Doğan, cemaatin manastıra olan ilgisinin her geçen gün arttığını belirtti.

“Bu sadece bir başlangıç”

Manastırın hem dini hem de kültürel kimliğinin korunması adına çeşitli restorasyon ve canlandırma projeleri planlanıyor. Doğan, özellikle genç nesillere bu mirası aktarmak için çalışmalar yapacaklarını da sözlerine ekledi.