Rıfat Direkçi / Yazar

Hz. İsmail'in teslimiyeti, Peygamberlerin atası Hz. İbrahim'in sadakatinin hatırlattığı o müstesna bayram olan  Kurban Bayramına bizleri kavuşturan Allah’a şükürler olsun. Herkesin yakındığı bir sorun olan sadakat , güven ve teslimiyet konusunun özlemini hasretini çektiği duyguların yeniden yeşermesi, insanoğlunun yaşamına dahil olması duasıyla yazıma bir duâ ve temenni ile başlamak istedim.

Kıymetli okurlarım ;

Bu çağımızda madde çokluğu var fakat maneviyat duyguları eksik. Her sohbette, çarşıda, okulda,üniversitede, evlerde, toplantılarda,kafede, çay ocaklarında , sosyal mecralarda velhasılı hepimizin yakındığı bir önemli eksikliğin kaybolmasından yakınır. Özlemimizi ve hasretimizi dillendirir bir ahh  çeker geçmişe gideriz. Peki ne değişti neden yok olan meslekler,nesli tükenen bitkiler, dinozorlar, dev insanlar gibi onlarda!

{ Sadakat, Güven,Teslimiyet duygular }

yok denecek kadar azaldı?  Nerede buluruz ?Eskilerden kalan miras bu asra kalan sadece bir ülke mi, kale mi konak mı, mağara evler, hanlar, saraylar, köşkler, eşya mı, kıyafetler mi, tarlalar, bahçeler, altın, gümüş, elmas, yakut, vb. zinetler mi yoksa ilkel aletleri, müzelerde heykeller tarihi eserleri mi gibi gibiler mi sadece bizlere miras kaldı? Hayır  sadece yukarıdaki saydıklarımız değildir eskilerden kalan bugüne, bakış açımıza bağlı, biz görmek istediğimiz yönünden görür yorumlarız. Daha detaylı ve geniş açıdan bakmalıyız. Ne dersiniz, sizde buna doğru der misiniz.

Ben  ise şu pencereden baktım ve şu  sonuca vardım. Bizlerde " Eskilerden kalan miras " değil miyiz.! (insanlar)

Toplumda bazen iki kişi arasında bir pazarlıkta şöyle söz verildiğine şahit olmuşuz çok kez "söza  mere  bere, atalarımızın sözü, yiğitlerin sözü…" ile güvence alınır. Somut olmayan kültürel mirasa dahil edilmelidir eskilerin sözü güveni ve sadakati .

Bu çağda hasretini ve özlemini çektiğimiz, sadakat, güven ve teslimiyet gibi değerleri kimden, kimlerden, hangi gezegenden bekliyoruz! Mars, Venüs, Jüpiter, Ay, Güneş, Dünya, Satürn, Galaksi, Yıldızlar, Merkür, Uranüs veya keşfedilmeyi bekleyen yeni gezegenlerde yaşayanlardan mı, yoksa ebediyete intikal eden atalarımızdan gelmesini bekliyoruz.

Peki çözümü kimde derseniz benim fikrime göre bunun ustasıda, kahramanıda, kurtarcısıda yine bizler zamanın yaşayan insanları yapabilir. Biraz silkelenmek ve özümüze dönmek için gayret, azim ve karar vermemiz yeterli olacaktır. Çünkü hasreti ve özlemi çekilen insanoğlunun yapacağı, yapmasını beklenen beşerdir bunun ya ustası veya yok edeni  olacaktır.

Birgün mutlaka yakın bir zamanda olacağına inanıyorum, umutluyum güveniyorum.

Gelin geçmişe gidelim ve bizleri somut miras olarak bırakan atalarımızı örnek alalım miraslarına sahip çıkalım müze de değil yüreğimize taşıyalım, yaşayalım.

Hz. İsmail'in teslimiyeti, Peygamberlerin atası Hz. İbrahim'in sadakatinin hatırlattığı o müstesna bayram olan  Kurban Bayramına bizleri kavuşturan Allah’a şükürler olsun. Herkesin yakındığı bir sorun olan sadakat , güven ve teslimiyet konusunun özlemini hasretini çektiği duyguların yeniden yeşermesi, insanoğlunun yaşamına dahil olması duasıyla. Birde  "Muhammedü'l-emîn" vardı 1541 yıl önce . Hz. Muhammed (s. a. s) Mekke şehrinde dünyaya geldi. Gençti henüz ama düşmanları müşrikler bile ona güvenli ve Emin biri olarak kabul etmişlerdi. Çevresinde en mert, en iyi huylu, en asil, komşuluk haklarını en iyi gözeten,en iyi genç, en iyi aile reisi, örnek bir eş, dürüst bir arkadaş, en uysal, en doğru sözlü ve en güvenilir kimse olarak tanınırdı Allah Teâlâ bütün bu iyi sıfatları onda bir arada topladığı için "Muhammedü'l-emîn" lakabı ile meşhur oldu. güvenilen; inanılan, güvenilir demektir. , 12 yaşında ilk ticarî seyâhatini amcasıyla, Suriye'ye ticaret için kervanla gitmiştir.

“El-Emîn” sıfatını da özellikle ticarî faaliyetleri sırasındaki ilkeli, adaletli, sabırlı, cömert ve cesur olmasından dolayı onun "El - Emin" olarak tanındı.

Kâbe tamiri sonrası Hacerül Esved'i kimin yerine koyacağı ile ilgili Mekke halkının anlaşmazlığa düştüğü bir durumda, onun hakem olacağını öğrenen herkesin “Yaşasın, işte bu gelen Emîn’dir, onun vereceği hükme razıyız, çünkü o adaletle hükmeder, o güvenilir Muhammed’dir!” dedikleri aktarılmıştır.

Yeryüzünde bazı yerlerin ayrı bir maneviyatı vardır . Bunlardan biride Mekke'de Arafat dağı ve orada yapılan duâ, yapılan tövbe  duası dır. Burada Hz. Adem-Havva  insanlığın atası ilk buluştuğu yer olduğuna inanılır . Oraya insanın ömürde bir kere gidilmesini  farz olan İslamı şartlarından biri kılan cenabı Allah, nasip olanların hac ibadetlerini ve dualarını kabul etsin,  gidemeyenlere de nasip etsin Allah c.c.

Bir kurban bayramına daha  kavuşmanın sevincini ve maneviyatını yaşadığımız mübarek Kurban Bayramınızı Kutlar, keseceğiniz kurbanlığın dergahında Rabbim kabul etsin. Sevdikleriniz ile birlikte Sağlıklı, Huzurlu  ve Mutlu  güzel nice bayramlar dilerim.

"Kurban Bayramınız Mübarek Olsun."