TBMM Başkanı Kurtulmuş Beytülmakdis Sempozyumuna Katıldı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımıyla bu yıl 24.sü düzenlenen sempozyum “Akademi ve Siyonizm: Baskılar, Korkular ve İtirazlar” ana temasıyla gerçekleştirildi.
Mardin Artuklu Üniversitesi organizasyonunda yurt içi ve yurt dışından katılımlarla hazırlanan Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu İSRA Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı, Unıversıtı Malaya, Academy For İslamic Jerusalem Studies, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Universitas Djuanda Bogor, Universiti Utara Malaysia ve Kadim Akademi ortaklığında başladı.
Sempozyum açış programına Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanısısra Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, Milletvekilleri, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, il protokolü, Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanı ve akademisyenler katıldı.
Sempozyum TBMM Meclis Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtuluş’un açış konuşmasıyla başladı.
İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük ve insanlık dışı soykırımın yaşandığını söyleyen TBMM Başkanı Kurtulmuş, hükümetin ve halkın birlikte hareket ettiği, aynı duyarlılığı taşıdığı enden ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
Kurtulmuş: “Siyonizm, Baskı Tehdit ve Korkutmayla Akademi Dünyasını Etkisi Altına Alıyor”
Siyonizm, elindeki ağır silahların yanında akademik anlamda da elinde bulundurduğu tehlikeli anlayış nedeniyle de dünyanın en yıkıcı zihniyetidir. Siyonizmle mücadelede akademik çalışmaların ve akademik kadroların da çok önemli bir rolü ve sorumluluğu vardır.
Yeniden güçlü bir şekilde küresel ölçekte insaf ve izan sahibi akademisyenlerin örgütlenmesi gerekiyor.
Siyonist anlayış, baskı, tehdit ve korkutmalarla akademi dünyasını sindirmekte, kendilerine karşı eleştirel bakış gösteren kim olursa etkisiz hale getirmekten çekinmemektedir. Özgü olarak lanse edilen batı akademi dünyasında bir çok başarılı bilim insanı siyonizme karşı tutum gösterdiği için ötekileştirilmiş ve üretemez hale getirilmiştir. Araştırmalar engellenmiş, akademik işbirlikleri Siyonizm baskıları sonucu sonlandırılmıştır.
Siyonizm zehirli bir güce sahip olsa da Filistin davası haklılığı itibariyle güçlüdür. Siyonist baskılara rağmen dünyanın bütün ülkelerinde ve başkentlerinde Filistin sempatisi artmaya başlaması da bu haklılığın bir sonucudur.
TBMM Başkanından Batı’nın Özgür Akademisyenlerine Çağrı
Mardin’den siyonist baskı altındaki batı akademisyenlerine çağrı yapan Kurtulmuş, Türkiye’nin kapısının baskılar nedeniyle ülkelerinden kaçan bilim insanlarına açık olduğunu seslendirerek siyonizmin baskısı nedeniyle üretemeyen ve görevini yapamayan bilim insanlarını ülkemize bekliyoruz, gelin Türkiye’de özgürce akademik çalışmalarınızı üretin dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Netenyahu ve Çetesi Uluslararası Hukuk Önünde Hesap Verecekler”
TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
Netanyahu ve çetesinin savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum. Bütün katliamlarına rağmen bir adım ileriye gidemeyen ve tek bir kişiyi korkutamayan bu katillerin sonu yakındır.
Başkenti Kudüs olan, egemen bir Filistin mutlaka kurulacak ve Gazzeliler dünyaya bir zafer yazacaktır.
Programda Mardin Valisi Tuncay Akkoyun da bir konuşma yaptı.
Kudüs ve Gazzede yaşanan insanlık dışı soykırımın bir önce sonlanmasını dileyerek sözlerine başlayan Vaki Akkoyun, aynı medeniyetin eseri olan Mardin ve Kudüs’ün ruhları kardeş iki şehir olduğunu belirterek Mardin’in çok kültürlü sosyal dokusuyla dünyaya örnek bir şehir olmaya devam etmesine karşın Kudus Kudüs maalesef bu barış ikliminden uzak bırakıldığını ifade etti.
İşgalci İsrail ve onu destekleyen ülkelerin ortaya koyduğu vahşet iklimi bizim medeniyet tasavvurumuzdan oldukça uzak olduğunu, iki milyondan fazla Filistinli kardeşimizin katliamların yanında sağlık, açlık vb insanlık dışı tutumlara reva görüldüğünü belirten Akkoyun, bu soykırımın bitmesi için Türkiye’nin uluslararası arenada büyük çabalar gösterdiğini, bölgeye insani yardım yapma ve yardımları ulaştırma konusunda da Türkiye’nin öncü bir rol oynadığını söylerek konuşmasını bitirdi.
“Bilim Sömürünün ve Siyonizmin Aracı Haline Geldi”
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özcoşar da bir konuşma yaptı.
Kudüs ve Filistin’in Mardin Artuklu Üniversitesi olarak uzun süredir başlıca çalışma odaklarından birini oluşturduğunu ifade eden Özcoşar, uzun zamandır akademik alanda tartıştıkları ve Gazze olaylarıyla birlikte artık saklanamayacak şekilde ayyuka çıkan siyonizmin akademi üzerindeki baskılarının varlığı gerçeğinden hareketle Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumunu “Akademi Ve Siyonizm: Baskılar, Korkular Ve İtirazlar” temasıyla hazırladıklarını anlattı. Rektör Özcoşar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dün mecliste sayın cumhurbaşkanımızın söylediği bir hakikat "Milli mücadelede Kuvayi Milliye neyse Hamas da aynen odur" cümlesi akademinin özellikle de batı akademisinin durduğu noktanın çok ama çok ötesinde özgün ve bağımsız bir siyasi duruşu ifade ediyordu. Maalesef özgür düşünmenin merkezi olma iddiasındaki batı akademisi bu duruşun fersah fersah gerisinde bir zihinsel bağımlılığa mahkum olmuş bir vaziyette.
Rektör Özcoşar: “Epistemik bir Aksa Tufanına İhtiyaç Var”
Gelinen noktada antisemitizim ile antisyonizmi eşitleyen yaygın ve baskın bir algı çalışması akademik dünyada hegomonik bir anlayışa dönüştürülmüş durumda. Özellikle Avrupa’da akademisyenler arasında antisemitizme düşme korkusunun vardığı travmatik psikoz, öyle bir seviyeye varmış durumdaki Siyonist baskı karşısında Batı akademisinin bir rehabileteye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Ben bu tehlikenin ortadan kalkması ve akademinin/bilimin, akademisyenlerin/bilim insanlarının, üniversitelerin siyonist hegemonyadan, baskıdan ve korkudan kurtulması için “Epistemik bir Aksa Tufanına” ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”
Rektör Özcoşar, Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından hazırlanan Gazze Şüheda Defteri Projesiyle ilgili şu bilgileri verdi.
Gazze şehitlerini unutmamak ve unutturmamak için hazırladıkları Gazze Şüheda Defteri Projesinin Gazze şehitlerine dair hafıza oluşturmayı amaçlayan bir dijital yazılım ve platformdan oluşuyor. Şehitlerin hayat hikayelerini ve katledilme yöntemlerini kayıt altına alacakları bu çalışma gelecekte hak arayışlarına ve hukuki süreçlere de delil oluşturacak.
Gazze şehitlerinin anısını yaşatmak, küresel farkındalığı artırmak ve soykırımın faillerini sorumlu tutmak için soykırıma dair her türlü bilgi, belge, fotoğraf ve videoların paylaşılacağı bu platform ile aslında birçok şeyi amaçlıyoruz ama en çok da çocuklarımızın/gelecek nesillerimizin "Masum insanlar katledilirken neredeydiniz ve ne yaptınız?" sorularına onurlu bir cevapla karşılık verebilmeyi umuyoruz.
“İşgali Gerekçe Üreten Akademik Anlayıştan Utanç Duyuyoruz”
Barışın yegâne yolu, işgal güçlerinin sivilleri hedef alan tahripkâr politika ve uygulamalarından vazgeçirilmesi ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti’nin tanınması olduğunu sözlerine ekleyen Özcoşar, konuşmasını su sözlerle bitirdi:
“Bu hususta siyasi ve sosyal alandaki farklı aktörler kadar bilim insanlarının da sorumluluk üstlenmesi gerektiğine inanıyor; üniversiteler dahil sivil hedeflerin hiçbir fark gözetilmeksizin bombalandığı, ablukaya alınmış şehirlerin barbarca katliama tabi tutulduğu bir dünyada vicdanı körelmemiş hiçbir bilim insanının bu yaşananlara sessiz kalamayacağını düşünüyoruz. Buna karşılık işgali ve katliamları meşrulaştırma adına gerekçeler üretme yarışına giren akademisyenlerin varlığından büyük bir utanç duyuyoruz.”
MAÜ Cesaret Ödülleri Sahiplerini Buldu
Sempozyumda bir ilk de yaşandı. Siyonist baskılar karşısında özgürce tutum sergileyen ülkemizden ve dünyanın farklı ülkelerinden insan hakları savunucularına Cesaret Ödülleri verildi.
Siyonist Saldırılarda ailesini kaybeden kendisi de yaralanan, gazzelilere yardımlarına ara vermeden devam eden, akademik çalışmalarla yaşanan soykırımı işleyen Dr. Shaima Abu Shaaban, Diyarbakır’dan siyonizme karşı duruşunu göstermek üzere Gazze’ye giderek Han Yunus ile Refah arasındaki bir bölgede bulunan bir hastanede her gün yoğun bombardıman altında sağlık hizmeti veren Dr. Taner Kamacı, Siyonist baskılar ve geçirdiği soruşturmalara rağmen bilimin onurunu koruyan yaklaşımıyla Siyonist işgal karşısında tavır almaya devam eden Dr. Stephen SİZER ve Gazze’de yaşadığı evin Siyonistlerce bombalanması sonucu babasını kaybeden, Gazze’deki tüm dehşete rağmen El-Cezire muhabiri olarak uluslararası kamuoyunu bilgilendirme görevini cesurca ve başarılı bir şekilde yapmaya devam eden Anas Al-Sharif cesaret ödülü aldılar.
Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu, farklı farklı oturumda yurtiçi ve yurtdışından akademisyenlerin katılımıyla 2 gün süreyle Mardin’de devam edecek.
- Mezopotamya’nın Bacasız Fabrikası MAÜ’de Masaya Yatırılacak
- Yılın son MGK toplantısı yarın Beştepe'de yapılacak
- Vicdan Gemisi'nin Gazze'ye gidişine izin verilmesi için yürüyüş gerçekleştirildi
- Trafik denetimlerinde bir haftada 452 bin sürücü ve araca işlem yapıldı
- 8 milyon lira vurgun yapan dolandırıcılara operasyon
Midyat’ta Sinema ve Kütüphane Günleri
Akın Akın Midyat'a geliyorlar
ÖMERLİ'NİN MAHSARTE TÜM RENKLERİ, GÜZELLİKLERİ, EL SANATLARI, YÖRESEL ÜRÜNLERİ, TARİHİ SOKAKLARI
Ömerli Belediyesi ev spor kompleksinin inşaatına başladı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA