- Mardin22 °C
- Diyarbakır18 °C
- Batman16 °C
- Şırnak18 °C
- İstanbul20 °C
- Tekstil atölyesi binası yapım işi yaptırılacaktır
- Dizde şişlikle birlikte görülen ağrıya dikkat!
- Hareketsizlik, yaşam süresini kısaltıyor!
- Okula yeni başlayan çocuklar güvenliklerini nasıl sağlamalı?
- Çocuklarda uyku sorunlarına dikkat!
- Klinik Diyetisyen Korkmaz: Çocukların okul çantalarını beraber hazırlayın
- Çocuklar için sağlıklı beslenme çantası hazırlamanın kuralları
- Kifoz uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor!
- Soğuk algınlığından korunmak için neler yapılmalı?
- Çocuklarda alerjik hastalıklar okul başarısını etkiliyor
- Gripten korunmanın en iyi yolu aşı olmak
- Grip aşısının önemi ve yan etkileri nelerdir?
- Omuz ağrısını tetikleyen 6 neden!
- Vücuttaki ağrıların sebepleri duygusal olabilir!
- Teknoloji bağımlısı çocukları bekleyen 4 önemli tehlike!
- Çocuklara erken yaşta tasarruf bilinci kazandırılmalı
- Mevsim geçişlerinde hastalanmamak için nelere dikkat edilmeli?
- Uzmanlardan dil ve konuşma terapisi için önemli uyarılar
- Protein tozunda risk faktörlerine dikkat!
- Diş sağlığına zarar veren 8 alışkanlık
- Uzmanlar tuz kullanımı ile ilgili uyarıda bulundu
- Çocuklarda ortopedik sorunlara neden olan hatalar
- Uzmanından uyarı: Her 5 yılda bir Alzheimer riski iki kat artıyor
- Çocuğa sorumluluk nasıl kazandırılır?
- Yanlış uyku pozisyonları omurgayı nasıl etkiliyor?
- Alzheimer belirtileri görüldüğünde hemen uzmana başvurulmalı!
- Geniz etinin büyümesinin vücuda zararlarına dikkat!
- Çeneden ses gelmesi birçok sorunun başlangıcı olabilir!
- Kemik erimesinden korunmanın yolları
- Ciddiyeti bilinmeyen hastalık: Kan zehirlenmesi
- 16:44 - TÜBİTAK, Özel Gereksinimli Bireyler için Hijyen Bilinci Oluşturdu
- 16:38 - MAÜ’de Sosyal Bilim Ziyafetinin Dördüncüsü Düzenlendi
- 17:24 - Midyat ve Nusaybin İlçelerine Halk Lokantası Müjdesi!
- 17:19 - Meclis Toplantısı 3’üncü Gününde Devam Etti
- 16:13 - MAÜ Filistin'e Yönelik Uluslararası İşbirliği ve Destek Stratejileri Masaya Yatırıldı
- 08:55 - Midyat Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'nden Pazar Denetimi
- 16:26 - Derik'te Temizlik Seferberliği
- 13:26 - Tekstil atölyesi binası yapım işi yaptırılacaktır
- 10:52 - Hasankeyf’te Yeni Keşif: Geç Roma Dönemi Askeri Yapıları Ortaya Çıkıyor
- 10:46 - Huzurlu Bir Kent İçin Zabıta Denetimleri Devam Ediyor
- 10:43 - Mardin’de Yaz Atölyeleri Tamamlandı
- 10:39 - Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, Yeşilli İlçesini ziyaret etti
- 08:45 - Mardin'de Emniyet ve Jandarma Teşkilatlarına 103 araç teslim edildi
- 16:48 - Mardin’de 100. Biyonik Kulak Ameliyatı Yapıldı
- 16:45 - Dünya Şampiyonu Olan MAÜ Öğrencisi Gururumuz Oldu
Sadullah GÜNEŞ / Yazar
SÖZCÜKLER BÜYÜDÜR
"Ya hayr söyle yada sus"
Kullandığınız her sözcükle bir anlaşma imzalarsınız. Hem kendinizle hem karşınızdaki ile.. Hemde tüm evrenle! Bir insan gelecekte ne yaşayacağını merak ediyorsa bugün ne konuştuğuna baksın. Olasıdır ki bugün en çok konuştuğunuz şey yarının deneyimi olacak.
Peygamber efendimizin bir hadisi vardır der ki "Bela insanın diline bağlıdır!"
Bir rivayete göre Peygamber efendimiz hasta olan birisini ziyarete gittiğinde hangi duaları ettiğini sormuş o da "Allahtan sabır "dilediğini söylemiştir.
Bunun üzerine Peygamber efendimiz." Musibetimde bana sabır ver" yerine "Rabbena atina... " (Ya Rabbi bana dünyada da Ahirette de iyilik ver ) duasını neden okumuyorsun? " demiş..
Ayrıca Peygamber yanından geçerken " Ey Rabbim senden sabır istiyorum" diye dua eden bir kişiye "Sen Allahtan bela istemiş oldun. Bunun yerine O'ndan sağlık ve afiyet dile" buyurmuş.
Olmasını istemediğiniz şeyleri dualarınızda dileklerinizde de anmayın.
İstemediğiniz şeyleri sıralamayın.
Sadece OLMASINI İSTEDİĞİNİZ şeyleri söyleyin.
"Ben hasta olmak istemiyorum "yerine "Ben sağlıklıyım."
"Yaşlanmak istemiyorum" yerine
" Ben her daim genç kalıyorum"..
Yaşlanmak istemiyorum diyen insanların oradaki odağı yaşlanmaktır mesela.. Ve sonucunda yaşlanmak kaçınılmazdır.
Öyle ki beyin negatifi algılamaz söylenen her sözü gerçek kabul eder. Mesela siz "Unutma" dediğinizde onu "unut" olarak alır. Onun yerine "Aklında tut" demek daha doğrudur. Birisine "Panik yapma" dediğinizde daha fazla panik olacaktır. Bunun yerine "sakin ol" demek daha uygundur.
Bu yüzden ne yapmak istemediğimizi değil, ne istiyorsak onu söylemeliyiz!
Birisi size eğer sizi gördüğünde "hasta gibi görünüyorsun" dediğinde eğer siz buna inanır ve onaylarsanız bu anlaşmayı imzalamış olursunuz ve çok fazla sürmeden hasta olacağınıza dair sizi temin ederim!
Hastalık demişken bazı insanlar var hastalıklarına sıkı sıkı sahip çıkan...
"Benim şekerim var!"
"Benim tansiyonum var!"
BENİM!!!
"Benim" diyerek siz bu kadar sahip çıkarsanız o hastalık da sizi hayatta bırakmaz! Çünkü"Ben" diye başlayan her cümleyi bilinçaltı sahiplenir ve emir kabul eder.
Bazen de kişi burada kurbanı oynamayı seçer. Hatta bazen bundan hoşlanır bile.. Çünkü o hastadır ve çevresinden daha önce görmediği ilgiyi görüyordur.
Farkındalığı olan kişi ise o noktada bedeninin kendine verdiği mesaja bakar.
Ve şu soruyu sorar "Bilmem gereken şey ne? Hayatımda neyi değiştirmem gerekiyor?"
"Neden ben?" değil... "Nerede hata yaptım ve bu hastalıkla bedenim beni uyarıyor?"
Büyüklerin çok söylediği bir söz vardır. "Bir şeyi kırk kere söylersen olur. "
Hiç düşündünüz mü neden acaba?
Çünkü dil neyi çok söylerse bilinçaltı onu gerçek kabul eder, beyin onu gerçekleştirmek için harekete geçer.
Olumlu konuşmak ve düşünmek işte bu yüzden çok önemlidir.
Dr. Andrew Newberg şöyle der:
"Olumlu kelimelere odaklanarak ve bunları yansıtarak genel sağlığınızı iyileştirebilir ve beynimizin işlevselliğini artırabiliriz.
Enerjinizi hangi kelimeler üzerine odaklıyorsunuz? Eğer hayatınızın istediğiniz kadar güzel olmadığını fark ettiyseniz, olumsuz kelimeleri ne sıklıkta kullandığınızı not etmek için bir defter tutun. Gerçekten daha iyi bir hayatın ne kadar kolay ulaşılabileceğini gördüğünüzde şaşıracaksınız. Kelimelerinizi değiştirin, hayatınız değişsin."
Sözlerinizle birlikte davranışlarınızda değiştiğinde siz değişmeye başlarsınız.
Siz değiştikçe yaşamınızda değişir.
Bir bakarsınız ki yaşamınız söyledikleriniz, düşündükleriniz, davranışlarınız olmuş.
Bu yüzden olmasını istediğiniz şey neyse ona odaklanın olmamasını istediğinize değil..!
Şimdi şu iki cümleye bakın. Ve iki cümlenin de ayrı ayrı size ne hissettirdiğini düşünün..
- Bugün hava çok güzel ama yarın yağmur yağacak.
- Yarın yağmur yağacak olsa bile bugün hava çok güzel!
Sadece iki kelime AMA ve OLSA BİLE kelimeleri cümledeki ifadeyi ne kadar değiştiriyor değil mi? İlkinde olumsuz bir duygu durumu ikincide ise her şeye rağmen mutlu olma durumu.
“İslam’ın Güler Yüzü” isimli kitabında Profesör Eva Hanımın çok ilginç bir tespiti var. “Bir kimse,” diyor, “Çayını içerken, kaşığını bardağın içinde dolaştırırken çıkan ses, uzaydaki bütün zerrelerden duyulur.”
Aman Yâ Rabbi... Bu sözü okurken tüylerim ürperdi, kendimden geçtim. Her şey ne kadar birbiriyle ilgili. Bazı kimseler der ki, evimde kapım kilitli, perdelerim örtülüyken ben yapayalnızım. Kimseler yok. İstediğimi yapabilirim. Kimin ne haberi olacak. Bugünkü modern bilime ne kadar aykırı bir düşünce. Mesele hiç de o kimsenin sandığı gibi değil. Hepimiz, her an, aklın alamayacağı bir gözetim, denetim içindeyiz. Biz sâde düşüncelerimizden değil, duygularımızdan da, bütün evrene karşı sorumluyuz.
İçimizdeki kinden, nefretten, intikam duygusundan yükselen eksi elektrik, dünyadaki bütün zerreleri ürpertiyor, haberimiz var mı? Veya içimizden yükselen ve içine yeryüzündeki bütün insanları, bütün hayvanları, bütün nebadâtı, bütün eşyayı içine alan bir hayır dua, bir güzel dilek, dalga dalga bütün zerrelere, iyinin, güzelin, temiz, asil ve yüce olanın ışınlarını yayıyor. Ne olur kalbimizi, kafamızı hep sevgiyle, saygı ile, edep ile, incelikle, güzel duygularla doldursak."
ŞEMS der ki …
«Eğer hala KIZIYORSAN, kendin ile olan kavgan bitmemiş demektir.
Eğer hala KIRILIYORSAN, gönül evinin tuğlaları pekişmemiş demektir.
Eğer hala KINIYORSAN, af makamına ulaşmamışsın (öfke ve kin seni cayır cayır yakıyor) demektir.
Eğer hala Allah için sevmiyor ve sevginde ayırım yapıyorsan, hala vesveseye kapılıyor, içindeki sevginin yoğunlaşmasına engel oluyorsun demektir.
Eğer hala ”BEN” demekten vazgeçmiyorsan, dizginlerin hala nefsinin elinde ve sen bu esarete boyun eğiyorsun demektir.
Eğer hala musibetlere yana yana üzülüyorsan, gerçeği bilmiyorsun demektir.
Eğer hala şikayet ediyorsan, HAKİKATİ göremiyorsun demektir.
Hakikat der ki, "Ne sen varsın, ne de ben.
(Alıntı)
- Yorum Ekle
- Arkadaşına Gönder
- Yazdır
- Yukarı
- MAÜ’de Sosyal Bilim Ziyafetinin Dördüncüsü Düzenlendi
- TÜBİTAK, Özel Gereksinimli Bireyler için Hijyen Bilinci Oluşturdu
- Midyat Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'nden Pazar Denetimi
- MAÜ Filistin'e Yönelik Uluslararası İşbirliği ve Destek Stratejileri Masaya Yatırıldı
- Meclis Toplantısı 3’üncü Gününde Devam Etti
Midyat’ta Sinema ve Kütüphane Günleri
Akın Akın Midyat'a geliyorlar
ÖMERLİ'NİN MAHSARTE TÜM RENKLERİ, GÜZELLİKLERİ, EL SANATLARI, YÖRESEL ÜRÜNLERİ, TARİHİ SOKAKLARI
Ömerli Belediyesi ev spor kompleksinin inşaatına başladı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA