- Mardin25 °C
- Diyarbakır19 °C
- Batman20 °C
- Şırnak17 °C
- İstanbul11 °C
Kişinin en çok önem verdiği konu neyse, vesvese oradan doğuyor!
Uzmanlardan bahar alerjilerine karşı uyarı
Gürültü stres hormonlarını tetikliyor!
Anksiyete kişinin işlevselliğini bozuyorsa önlem alınmalı!
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Arı: Kalbinizi tanıyarak spor yapın
DNA’mız her gün saldırı altında!
Duran araçlara yüksek hızlarla çarpılmasının nedenlerinden biri yol hipnozu!
Depremler sadece binaları değil, ruhları da sarsıyor!
Uzman Dr. Selen: Baharda alerjik rinit belirtilerini hafife almayın
Bebekteki bazı sorunlar artık anne karnında belirlenebiliyor
Baharda artışa geçen alerjik rinite dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Kavvas: Kalbinizin sinyallerini görmezden gelmeyin!
Vitaminleri doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilir!
Merdivenler herkes için yararlı değil
Başhekim Dr. Kaynak: Kalbinizi koruyun, geleceğinize yatırım yapın
Çileğin faydaları saymakla bitmiyor!
Gerçek narsist kimdir?
Tırnak batığını hafife almayın!
Ergen beyni tehlikeyi görmüyor!
Dinlenirken ortaya çıkan titremeler Parkinson belirtisi olabilir
Yenidoğanlarda topuk delme güvenli mi?
Parkinsonda umut erken tanıda
Motosiklet sürüşünde kask takmanın önemi nedir?
Uzman Doktor Solmaz: Kanserde erken teşhis hayat kurtarır
Diyabetlilerde topuk çatlağı kangrene kadar gidebiliyor!
Prof. Dr. Tarhan: Beyin plastik bir organ ve heykeltraş gibi işlenmeli
Fidye ve fitre nedir, kimlere verilir ?
Uzmanlar: Ergenlik dönemi aşılamaları ihmal edilmemeli
İç huzur ve hayat amacını bulma sürekli sevinç beklentisinden daha sağlıklı
Beynimiz ve ağzımız, psikolojik ve nörolojik düzeyde güçlü bir bağa sahip!
- 18:49 - Midyat’ta Hacı Adaylarına Bilgilendirici Seminer Verildi
- 18:46 - Danuk Festivali ve Resim Sergisi
- 18:41 - Midyat Belediyesi’nden Üstyapı Hamlesi
- 21:11 - MARSU, Yıllardır Süregelen Altyapı Sorununu Çözüme Kavuşturdu
- 21:09 - AK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu’dan Mardin 1969 Spor’a Tebrik Mesajı
- 21:06 - Takdir toplayan davranış! Midyatlı iş insanı Arabasını Gazze için bağışladı
- 20:57 - Bravo Çocuklar!
- 20:51 - Esra Erol ve Beraberindeki Heyet, Midyat’ın Kültürel Değerlerini Keşfetti
- 20:49 - Vali Akkoyun hedefi büyüttü! Mardinspor'un hakkı Süper Lig'dir
- 20:47 - Terörle Mücadele Derneği’ne Anlamlı Ziyaret
- 20:45 - Cizre’de çocuklar için Mevlid-i Nebi etkinliği düzenlendi
- 20:44 - Cizre'de 17 hafız ve hafize için belge takdim töreni düzenlendi
- 20:44 - Şırnak’ta bazı bölgeler geçici özel güvenlik bölgesi ilan edildi
- 20:43 - Şanlıurfa’da iki araç çarpıştı: Biri bebek 2 kişi yaralandı
- 20:42 - Şanlıurfa'da otomobil hırsızlığı yapan 2 kişi yakalandı
Yusuf BEĞTAŞ / Yazar





Rasyonel Hizmetin Faydası
Süryani kültüründe, farklı beklentilere kapılmadan görev aşkıyla hayatın sürekliliği için samimiyetle, minnetsiz yapılan bilinçli hizmete ‘‘rasyonel hizmet’’ denilir. Süryanicede buna teşmeşto mlilto ܬܫܡܫܬܐ ܡܠܝܼܠܬܐ denilir.
Farklı beklentilerle, minnetle, yargılayarak ve suçlayarak yapılan hizmete ‘‘irrasyonel hizmet’’ denilir. Süryanicede buna teşmeşto d-huyobo ܬܫܡܫܬܐ ܕܚܘܝܒܐ denilir.
Hayattaki bütün alanlar, bu iki hizmet anlayışıyla kendini var etmektedir.
Rasyonel hizmet anlayışında ‘‘iyilik, eylem halindeki sevgi’’ olunca, en büyük faydası, hem yapana, hem yapılana fayda sağlıyor olmasıdır. Çünkü rasyonel hizmet, sevgiden başka temel güdüye sahip değildir. Gerçek manada yaşamı geliştiren ve zenginleştiren bu rasyonel hizmettir. Fakat bilinen çeşitli nedenlerden ötürü irrasyonel hizmetin sevgisi ve etkisi maalesef daha çok baskındır. İrrasyonel hizmet anlayışı ile davranınca, maalesef hayat bencilleşiyor, karmaşıklaşıyor, kör bir labirente dönüyor. Ortaya çıkan rahatsız edici algılarla sosyal iklim bulanıyor.
Bu açıdan baktığımızda, insanlık ailesi olarak henüz kendini tamamlamamış, tekâmülü devam eden, etkileri tam olarak bilinmeyen, yarattığı dönüşümün sonuçları kestirilemeyen bir sürecin içindeyiz. Bu dönüşüm akıl almaz bir hızla sürmektedir. Böylesi süreçlerden geçerken zihniyet değişikliği kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç, rasyonel hizmeti önceleyen, genelde yaşam algısını, özelde ise benlik algısını geliştirecek bilgileri ve ahlaki değerleri önemseyen bir zihniyet değişimi ile karşılanmasının faydalı olacağına inanıyorum. Büyüklenmenin kaprislerine inat, var etmek için rasyonel hizmetin faydalarına inanarak faaliyet yürütmek, arzulanan zihniyet değişimine pozitif katkı sunacaktır.
Değerin değersizleştiği, anlamın anlamsızlaştığı, hakikatin buharlaştığı süreçlerde ister istemez hayatın tadı kaçar. Hatta çölleşir. Böylesi hassas süreçlerde düşünsel despotizme ve irrasyonel hizmete selam vermeyecek şekilde ahlaki değerlere güç vermek, kültürel dönüşüme katkı sunmak, özellikle değer bilen genç kuşağa yarar sağlamak, pozitif düşünceyi ve iyiliği çoğaltmak, zihniyet değişimine yarar sağlayan büyük hizmetler olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu çalışmalar, umudun ve huzurun katsayısını çoğaltan önemli iyiliklerdir. İnsan kendisini aşan, kendi menfaatinin ötesinde bir şeye hizmet ettiği zaman hayatından da mutmain oluyor. Bu hayatı boşa yaşamadığı hissini kazanıyor. Bir kez kalpten çıkıp da paylaşıldığında, insana misliyle geri dönmemiş bir iyilik yoktur. Biz o dönüşü bazen görüp hissedemesek de, sevgi bize geri döner, hayatımızı kuşatır. Çünkü iyilik eylem halinde sevgidir.
Tarihin bildiği önemli filozoflardan biri olan Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un (121-180) “Birisine iyilik etmişsen, daha fazla ne istiyorsun? Doğana uygun davranmış olmak yeterli değil mi senin için? Yaptığının karşılığını görmeyi mi arıyorsun daha? Gözün görmek, ayakların yürümek için ödül istemeleri gibidir bu” sözü de aynı hususa işaret ediyor.
İyilik anlamında sevgimizin eylem haline geçmesi, içsel ışıklarımızı yakmaya ve bize bağışlanan var olma yeteneğini iyi kullanmaya bağlıdır. İçsel ışıklar yanmazsa, mutluluk yolunu aralayan yaşam ve benlik algısını genişletmek mümkün değildir. Kötülüğe karşı pasif direnişin sembolü olan Mahatma Gandhi (1869-1948) de mutluluğu şöyle tarif eder: ‘‘İnsanın düşündüklerinin, söylediklerinin ve yaptıklarının uyum içinde olmasından doğan ahenktir.’’
Düşünür Epikür (MÖ 341-270), mutluluğa bireysel olarak ulaşılabileceğini salık verirken, düşünür Jeremy Bentham (1748-1832) en yüce değerin ‘‘çoğunluğun mutluluğu’’ olduğunu söyler.
Ünlü yazar Ralph Waldo Emerson (1803-1882) ise bunu şöyle ifade eder: “Başarı, herkesteki en iyiyi bulmaktır. Karşılık beklemeyi hiç düşünmeden, kendiliğinden vermektir. Geride ister sağlıklı bir çocuk, ister kurtarılmış bir ruh, ister bir parça yeşil bahçe, ister iyileştirilen bir sosyal durum bırakarak dünyanın iyileşmesine katkıda bulunmaktır. Gönlünce eğlenmek ve gülmek, kendinden geçerek şarkı söylemektir. Tek bir kişi bile olsa, birinin sizin varlığınızdan dolayı daha rahat nefes aldığını bilmektir…”
Her daim yaşatmayı gözeten Süryani kültürünün gönül doktorları rasyonel hizmet konusunda noktayı şöyle koyar: ‘‘Sadece bir kişiye bile faydalı olabilirsen, onu kazanabilirsen, kendine karşılıklar dolu bir hazine yapmış olursun… Şayet rastlantı sonucu hizmetin fayda vermez ise, anne gibi düşün. Doktorların yetersizliğini gören anneye oğlunun tedavisini ihmal etmek yakışır mı?’’
Var olmanın yani yaşamanın kendisi özünde faydalı olmakla ve iyileşmeye katkı sunmakla anlam kazanır. Çünkü var olmak, bir şuur kabiliyetidir, bir idrak meselesidir. Görünen ve görünmeyen farklılıklarına rağmen, hayatı, varlık eylemini paylaştığımız herkes en az bizim kadar var olma hakkına sahiptir. Her canlının iyiliği, iyiliğimizdir. Hasatlığı da hastalığımızdır. O, hayat yolunda bizim can yoldaşımızdır.
Bu açıdan baktığımızda ahlaki değerlere ve ruhsal gerçeklere aykırı davranmamak, büyük avantajdır. Bir söz "Üretken kimselerin itibarı, insanların ağzında değil, kendi vicdanlarındadır" der. Çünkü hayatta esas olan insan onurunu ve ahlaki tutarlılığı önceleyen rasyonel hizmet anlayışını geliştirmektir. Yani zorluklar içinde bazen zor bulunan özdeşleşme, tamamlama ruhuyla hizmet üretmektir. Samimi bir sahiplenme duygusuyla değerlere sahip çıkmaktır. Esas mesele, iyi meyve verirken vicdan ve ruh temizliğini korumaktır.
Şems-i Tebrizi’nin deyişiyle söylenirse, ‘‘Bir şey yap. Güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör. Veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla. Ama hep güzel olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta. Geç kalmayasın."
Söylendiği üzere, "İyi meyve vermeyen her ağaç, kesilip ateşe atılır."
Yusuf Beğtaş
Yorum Ekle
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Yukarı
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA