- Mardin10 °C
- Diyarbakır9 °C
- Batman9 °C
- Şırnak5 °C
- İstanbul6 °C
- Ergoterapi, okul başarısını artırmada da etkili
- Çocuklarda besin alerjisi 2-3 kat arttı!
- Sigara, ağız ve diş sağlığını birçok açıdan etkiliyor!
- Tatilde de çocuğunuzun uyku saati ve ekran süresindeki sınırlar korunmalı
- Tedavi edilmeyen boyun ağrısı birçok sorunu tetikleyebilir!
- Zihinde sürekli dolaşan olumsuz düşünceler: Ruminasyon
- İki yaş altı çocuklarda ekran maruziyeti dil gelişimini geciktiriyor
- Diyabet hastalarında ayak sağlığına dikkat!
- Serviks kanseri erken teşhisle engellenebilir
- Kulaklık, trafikte hayati sesleri engelliyor!
- Vegan beslenenlerde depresyon riski artıyor!
- Boyun şişlikleri ciddi bir sorunun işareti olabilir!
- Kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek için neler yapılmalı?
- Soğuk havalarda diş sağlığına dikkat!
- Çiğ süt tüketimi yaygınlığını koruyor
- Kahve alışkanlığı sağlıklı mı?
- Teknolojinin bedeli psikolojik sorunlar mı?
- Amalgam dolgular değiştirilirken dikkat edilmeli!
- Sosyal medyada şiddetin canlı yayınlanması nelere yol açıyor?
- Akran zorbalığının belirtileri
- Psikiyatri Uzmanı Gıran: Akran zorbalığı ile tartışmayı ayırt etmek lazımdır
- Enfeksiyon Uzmanı Üstündağ: Uyuz, yakın temas yoluyla bulaşmaktadır
- Masa başı çalışanlarda boyun düzleşmesi riski daha fazla
- Dr. Altınsoy: Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı dikkatli olunmalı
- Belediye'ye ait 5 adet taşınmaz açık arttırma ile satılacaktır
- Çocuklarda löseminin belirtileri ve nedenleri
- Uzman Diyetisyen Korkmaz: Çok sık görülen demir eksikliği kilo vermeyi güçleştiriyor
- Kireçlenme gençleri de etkiliyor
- Hobi edinmek stresi azaltmaya yardımcı oluyor
- Uzmanlar, bal kabağı tüketimini tavsiye ediyor
- 16:54 - MAÜ ‘den Masabaşı Çalışanlara Fiziksel Destek
- 12:13 - MAÜ, Ekonomide Kadın Gücünü Vurguladı
- 09:25 - Şerafettin Elçi Havalimanı'nı 2024 yılında 426 bin 902 yolcu kullandı
- 09:24 - Şırnak'ta asayiş operasyonları: 29 gözaltı
- 09:24 - Uyarılar dikkate alınmadı: Mem û Zin türbesinin giriş kapısı kendiliğinden yıkıldı
- 09:23 - Şanlıurfa’da otomobil ile tır çarpıştı: 4 yaralı
- 09:22 - Şanlıurfa’da trafik kazası: 4 yaralı
- 09:21 - Şanlıurfa’da berber dükkanına silahlı saldırı: 1 ölü
- 09:20 - 8. kattan düşen işçi, üç ayrı operasyonla sağlığına kavuştu
- 09:19 - Çiftçiler hem kuraklık hem de tarla farelerinin istilasıyla karşı karşıya
- 09:18 - "Namazla buluşan kahramanlar" projesi gençlerle buluşuyor
- 09:16 - Mardin silahlı kavga olayına karışan 14 şüpheli tutuklandı
- 09:15 - Yetimler Vakfı’ndan Mardin’de çocuklara karne hediyesi
- 09:15 - Mardin'de bir genç silahla öldürülmüş halde bulundu
- 09:14 - Mardin’de sulama kanalına düşen inek, itfaiye tarafından kurtarıldı
Abdulaziz ALTEKİN / Yazar
KAZAN KALDIRMAK
Ülkece çok büyük bir felaket yaşadık ve etkisi hala devam ediyor. Her şey birkaç saniye içerisinde olup bitiverdi. Malımızı, mülkümüzü ve en önemlisi de dostlarımızı, canlarımızı kaybettik. Peki, ne değişti? Depremzedeler artık nefes alan birer ölü. Geriye kalanlar ise hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmeye başladılar.
Normalde konumuz deprem değil. Fakat yüzyılın felaketinden sonraki tabloyu resmeden geçmek istemedim. Asıl konumuza dönecek olursak!
Bildiğiniz üzere –duymayan kaldıysa bir bilene sorsun- bu aralar sürekli müjdelerle uyanıyoruz. Neredeyse her alanı ilgilendiren haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Ben de bugün bazı müjdelerin içeriğine baktım. Temmuz ayında asgari ücretliye ara zam yapılacakmış. Yüzde 25, 30, 35… bilinmiyor ama olacağı kesinmiş. Sonraki müjdeye baktım. Dört bakanlık; Milli Eğitim bakanlığı, Milli Savunma bakanlığı, Adalet bakanlığı ve Sağlık bakanlığı toplamda 140 bin 867 memur alımı yapacakmış. Ve daha birçok müjde.
Neden şimdi?
Bugüne kadar alım yapılacak alanlarda ihtiyaç yoktu da bir anda mı oldu? Çeşitli söylentiler var elbet. Dedikoduları dinleyecek değiliz. Fakat çoğunluk, “Seçim”in kerameti diyorlar.
Bu olanları okuyup dinledikten sonra aklıma Osmanlı Devleti geldi. Yıldırım Bayezid, tahta çıktığında kapıkullarının gönlünü hoş tutmak için 1389’da ilk cülus bahşişini verir. O dönem belki iyi bir niyet taşıyordu bu eylem. Kendi hizmetinde bulunanlar işlerine daha çok sarılacak, padişahlarına bağlanacak ve ülkelerini seveceklerdi. Lakin ilerleyen zamanlarda maalesef böyle olmadı.
Bir nevi rüşvete ve gözdağına dönüşen bahşiş, artık tahta çıkan herkesten alınmaya başlandı. Vermeye yanaşmayanlara kötü gözle bakıldı. Ve Vahdettin’e kadar bu böyle devam etti.
Bu yeniliğin kime ne zararı dokunabilirdi ki?
Yeniçerilerle anılan kazan kaldırmak, demokratik bir inşanın temeli değildi. Yapılan hukuksuz ve adaletsiz uygulamaların önüne geçmek için adım atılmıyordu. Padişah değişiminin altında yatan en büyük neden, ne yazık ki çıkar ve menfaat ilişkileriydi.
Az önce söylediğimiz gibi, başta iyi niyetlerle örülmeye çalışılan duvarı ileriki süreçte büyük yıkımlar bekliyordu. Bahşiş almaya alışan yeniçeriler artık çalışmak ve hizmet etmek yerine oturdukları yerden gelecek olan altınların hesabını yapmaya başlamışlardı. Biz grubun menfaatleri doğrultusunda taht sürekli padişah değiştirir olmuştu. Devlet mekanizması çökme eşiğine gelmişti. Dış baskılar artmış, savunma yapacak neredeyse kimse kalmamıştı. Üç kıtaya yayılan devlet, kısa bir süre zarfında hastalanıp yataklara düşmüş ve tüm dünyanın üzerinde plan yaptığı yer haline gelmişti.
Kimilerine göre bu iki olay benzetilemeyebilir. Ki benim böyle bir iddiam yok zaten. Sadece aklıma geldiğini söyledim.
Her seçim öncesi vaatlerde bulunmak tüm siyasi partilerin ve adayların geleneği olmuş zaten. Asıl önemli olan nokta, daha önce bu ihtiyaçların neden karşılanmadığıdır.
Lakin değinmeden geçmek istemiyorum. Siyasi çıkarlarla yapılan hesaplamaların belli kesimlere yaradığı muhakkaktır. Resmi olmasa da gözle görünmeyen yeni bir toplum doğmuş gibi. Bu topluluğun amacı çıkardır. Çıkarları uğruna herkesi ve her şeyi ateşe atabilirler. Bazıları gibi bana dokunmayan yılan bin yaşasın da demiyorlar. Bana kadro ver sana oy vereyim tehdidinde bulunuyorlar. Bu tehdidin basit bir söylem olduğuna bakmayın. İstediğin kadar adil ya da zalim ve diktatör bir yönetici ol beni alakadar etmez. Yeter ki beni bir yere yerleştir cebimi doldur, ben de sana destek vereyim modundalar.
Kendilerinden başka hiç kimseyi düşünmezler. Her ortama göre bir yüz takınırlar. Ne milliyetleri vardır ne de dinleri ve dilleri. Yaptıkları işte alın teri yoktur. Bu yüzden gösterişi çok severler. Birinin kapısında kul olmanın mükâfatını aldıktan sonra geldikleri yeri unutup oradakileri ezmeye çalışırlar. Üzücü olan ise, bunların sonu yoktur.
Yapılan alımların değil ama yaratılan bu topluluğun yeniçerilerden ne farkı var?
- Yorum Ekle
- Arkadaşına Gönder
- Yazdır
- Yukarı
- Akaryakıt istasyonunda silahlı şahısların husumetlisini kaçırma anı kameralara yansıdı
- Mardin’de iki otomobil çarpıştı: 1 yaralı
- Çiftçiler hem kuraklık hem de tarla farelerinin istilasıyla karşı karşıya
- 8. kattan düşen işçi, üç ayrı operasyonla sağlığına kavuştu
- Şanlıurfa’da berber dükkanına silahlı saldırı: 1 ölü
Midyat’ta Sinema ve Kütüphane Günleri
Akın Akın Midyat'a geliyorlar
ÖMERLİ'NİN MAHSARTE TÜM RENKLERİ, GÜZELLİKLERİ, EL SANATLARI, YÖRESEL ÜRÜNLERİ, TARİHİ SOKAKLARI
Ömerli Belediyesi ev spor kompleksinin inşaatına başladı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA