- Mardin27 °C
- Diyarbakır28 °C
- Batman25 °C
- Şırnak26 °C
- İstanbul24 °C
- Safra kesesi taşları nasıl oluşur ve en çok hangi hastalarda görülür?
- Masum görünen büyük tehlike: Uyku keki!
- Yaşlılık döneminde gözden kaçabilen sinsi hastalık hidrosefali!
- Prof. Dr. Çankaya: Kornea hastalıklarında erken teşhis çok önemli
- Enerji içecekleri sizin için ne kadar kötü?
- Duygularınıza yenilmeyin, önce bilgiyi teyit edin!
- Havuzdan maymun çiçeği virüsü bulaşır mı?
- Güvenli bir çocuk oyun alanı nasıl olmalı?
- Ağız kokusunun nedeni solunum yolu enfeksiyonları da olabilir!
- Çocuklarda ortodontik tedaviler ne zaman başlamalı?
- Yazın sağlık deposu 6 süper yeşil besin!
- 45 yıllık tiryaki sigarayı bıraktı
- Elde uyuşma ve karıncalanma hastalığın habercisi olabilir!
- Aşırı sıcaklar beyin hastalıklarını tetikleyebilir!
- Diz kireçlenmesini tetikleyen sebepler!
- Elde oluşan karıncalanmaya dikkat!
- Maymun çiçeği virüsü belirtileri nelerdir?
- Ağız içinde geçmeyen yaralar kanser belirtisi olabilir!
- Uyku apnesi birçok soruna yol açabiliyor!
- Maymun Çiçeği hastalığı nedir, belirtileri nelerdir?
- Kilo vermeyi engelleyen 5 besin
- Kulak çınlaması ne zaman tehlikelidir?
- Çinko eksikliğine dikkat!
- Dişleri temizleyen pratik öneriler
- Uzun süre kötü duruş bu hastalığı tetikliyor!
- İşte proaktif davranış nedir?
- Kurban edilen hayvan kanının alna sürülmesi doğru mudur?
- Av sezonunda nelere dikkat edilmeli? Kaçak avcılar dikkat!
- Mide asidi neden olur, nelere dikkat edilmeli?
- Sabahları ağzı kokanların dikkat etmesi gerekenler
- 11:12 - Türkiye tanıtma ve turizm platformu Midyat ilçe başkanı ve doğu- güneydoğu kültür sanat derneği yüksek istişare kurulu üyesi Sadullah Güneş Me
- 10:06 - Mezopotamya’nın Bereketi, Ar-Ge Çalışmasıyla Şahlanacak
- 15:49 - Vali Tuncay Akkoyun, Kızıltepe İlçesini ziyaret etti
- 12:18 - Mardin Emniyeti'nden Turizm Sezonuna Özel Yaya Polis Devriyesi Uygulaması
- 17:19 - Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı, Mardin'i ziyaret etti
- 12:50 - Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, İlköğretim Haftası Programına katıldı
- 11:54 - MAÜ’nün Arkeolojik Çalışmaları Bölge Tarihini Aydınlatıyor
- 11:06 - Gazetecilerden, Midyat Turabdin Gazeteciler ve Yazarlar Derneği'ne ziyaret
- 10:31 - MBB Eş Başkanı Demir, Narin İçin Düzenlenen Yürüyüşe Katıldı
- 17:49 - Ahmet Türk Başkanlığında Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı Yapıldı
- 14:20 - Dünyada İlk ve Tek: Süryani Dili ve Kültürü Anabilim Dalında Doktora Öğrencisi Alındı
- 11:30 - MİDYAT’TA İLK DERS ZİLİ ÇALDI
- 10:12 - Geleneksel yapılan Hedik'in tarladan sofraya yolculuğu
- 10:09 - Umut Kervanı Kızıltepe’de yetim çocuklara kırtasiye yardımında bulundu
- 10:08 - Mardin’de 1 kişinin öldüğü silahlı kavgada 12 kişi gözaltına alındı
Yusuf BEĞTAŞ / Yazar
İçsel Aydınlanma
Her insan, dünya sistemi içinde yaşayan ruhani bir varlıktır. İçsel kavgasını barışla sonuçlandıran ve kendine giden yolu bulan insan, ancak ruhani benliğine kavuşmuş ve gerçek anlamda aydınlanmış sayılır. Aydınlanma, içsel karanlıkları; sahte benliğe ait olumsuz algıları, korku dolu düşünceleri ve bozuk güdüleri yok etmeden gerçekleşmez. Karanlık, küçük benliğin türevi olan düşük frekanslı olumsuz önyargıları alt etmeden; zihnin bu olumsuz yargılarını hakkaniyet ölçüleri içinde susturmadan, insanın kendine giden yolu bulması mümkün değildir.
Aydınlanma sürecinde korkular yok olmaz, sadece yerini sevgiye bırakır. Aydınlanma, temizlik malzemesi anlamına gelen acıları ve ışıkları yanında getirerek kapıya dayanır. Kapıyı açan kişi, neye uğradığını şaşırarak sarsıntılar geçirir, acılar yaşar ve zayıflıklarıyla yüzleşir. Ruhsal uyanış gerçekleşene kadar bu acılar artar. İçsel kavgadan ve olumsuz etkilerin dönüştürücü deneyimlerinden ders çıkarıldığında, ruhun ışığı ve ahlaki oksijenin etkisiyle farkındalık sahibi bir içgörü devreye girer ve ikinci doğum gerçekleşir. Böylece aydınlanmış, hakiki benlik ortaya çıkar.
Aydınlanma, bir şeye sahip olmak değil, kendini keşfetmek ve kendini sorgulama yetisine sahip olmaktır. Kendinde kalmak ama bencilliğe kaçmamaktır. Her daim bilgi arayışında ve samimi bir ilişki içinde olmak; yeri geldiğinde vazgeçmeyi bilmek ve korku kültüründen sevgi kültürüne geçiş yapmaktır. Gerçek sevginin ve bilginin ışığına girmek; hayatı o sevgi, bilgi ve ışıkla görmek ve bunun gereklerini tutarlı bir şekilde merhametli farkındalıkla yerine getirmektir.
Hayatın akışı, görünmeyen yasalara göre işler ve öyle devam eder. O yasaları bilsek de bilmesek de, akışın esenliği için tıpkı trafik kuralları gibi biz insanlar o yasalara bağlıyız. O yasaları çiğnememek ve dikkate almakla yükümlüyüz. Bu nedenle ne kendimizi ne de başkasını kandıralım; herhangi bir yolla kimseyi kendi çıkarımıza göre kullanmayalım, sömürmeyelim. Zira bu, insan onuruna yapılan en büyük suç ve en büyük günahtır.
Herhangi bir insana haksızlık etmek, herhangi bir canlıya veya varlığa zarar vermek, insanın kendine kötülük yapmasından başka bir şey değildir. Çünkü kötü düşünce, öncelikle ana kaynağını, yani çıktığı yuvayı ve yeri yakar. Bu yüzden aklın yanına her daim erdemi, maneviyatın yanına da her daim ahlakı koymak gerekir. Düşünce ve tutumlar, ancak samimi niyetle ve bu şekilde genelin yararını gözeten doğru değer yargılarıyla uyumlu olur.
Bilinmelidir ki, her ne düşünülürse düşünülsün, her ne yapılırsa yapılsın; eğer ahlaki ve erdemli değilse, sonuç yıkıcı ve negatif olur. Ahlaki ve erdemli olan ise, yapıcı ve pozitif sonuçlar doğurur. Edebi ve ebedi yaşam da bu sonuca göre şekillenir. Ahlak dışı, yıkıcı ve negatif sonuçların olduğu gibi, ahlaki ve yapıcı olan pozitif sonuçların da ödülü vardır.
Hayat tarlasında ekilen biçileceğine göre, negatif ve pozitif sonuçların ödülünü de beklemek gerek. Ancak hatırlamak gerekir ki maddiyat, tıpkı bal gibi tatlı ve arzu edilendir. Verme-alma dengesini gözetmeyen maddi ilişkiler, hayatı zehirleyen etkilere sahiptir. Bu etkiler, dengeyi gözetmeyen insanı bala kapılmış bir sineğe dönüştürebilir. Bunun farkındalığı içinde davranmak bir tercih değil, bir ihtiyaçtır.
İnsani halleri bu süzgeçten geçirdiğimizde, bir kimse hayatının ne kadar az öznesi ise o kadar çok nesnesi olur. Kendi hayatının öznesi olamayanlar, nesne olmaya mahkûmdurlar. Bunlar, benliklerini sahip olmakla ve bağlanmakla bulmaya çalışırlar ve anlamı da bu şekilde ararlar. Nesne olma durumunu yaratan bu varoluş tarzı, daima tepkisel ve pasif bir kişiliği besler. Oysa hayatın gailesi içinde esas başarı, tutum ve davranışlarımızla etkisel bir özne olmaktır.
Tüm bu anlatılanlar, sosyal statü ve makamlardan bağımsız olarak, bilgi ve donanımla insanın kendine giden yolu keşfetmesine, kendini tanımasına, haddini bilmesine ve kendisini iyi yöneten güçlü bir özdenetim ruhuna sahip olmasına bağlıdır. Unutulmasın, hayat, sadece yaşamak değildir; yaşarken yaşatmaktır.
Yusuf Beğtaş
- Yorum Ekle
- Arkadaşına Gönder
- Yazdır
- Yukarı
- Türkiye tanıtma ve turizm platformu Midyat ilçe başkanı ve doğu- güneydoğu kültür sanat derneği yüksek istişare kurulu üyesi Sadullah Güneş Me
- Mezopotamya’nın Bereketi, Ar-Ge Çalışmasıyla Şahlanacak
- Mardin Emniyeti'nden Turizm Sezonuna Özel Yaya Polis Devriyesi Uygulaması
- Vali Tuncay Akkoyun, Kızıltepe İlçesini ziyaret etti
- Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, İlköğretim Haftası Programına katıldı
Midyat’ta Sinema ve Kütüphane Günleri
Akın Akın Midyat'a geliyorlar
ÖMERLİ'NİN MAHSARTE TÜM RENKLERİ, GÜZELLİKLERİ, EL SANATLARI, YÖRESEL ÜRÜNLERİ, TARİHİ SOKAKLARI
Ömerli Belediyesi ev spor kompleksinin inşaatına başladı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA