- Mardin28 °C
- Diyarbakır25 °C
- Batman24 °C
- Şırnak25 °C
- İstanbul23 °C
- Askerlik göz muafiyeti şartları nelerdir?
- Yaşlılarda psikolojik iyi oluş için fiziksel aktivite şart!
- Diyetisyen Avcı: Kişi az az ve sık sık beslenme modelini tercih etmeli
- Ruh sağlığını kanseri tetikliyor!
- Mutluluk ve başarının sırrı; psikolojik sağlamlık
- Diz kireçlenmesine karşı öneriler
- Mide üşütmesine ne iyi gelir?
- Uzman Doktor Canpolat, "keneden korunma" yollarını anlattı
- Obezite ve psikolojik problemler arasında kısır döngü var!
- En sık görülen fıtık sorunlarına dikkat!
- “Varikosel, erkeklerde kısırlık riskini artırıyor”
- Kulak kireçlenmesine dikkat!
- Prof. Dr. Tarhan: Linç kültürü sosyal medya ile küreselleşti!
- Tıkalı burun uykusuzluğa neden olabiliyor
- Uzman Diyetisyen Korkmaz: Bayramda sindirim sisteminizi yormayın
- Bayramda sağlıklı tatlı tüketme önerileri
- Baklava alırken nelere dikkat edilmeli?
- Karaciğeri temizleyen besinler nelerdir?
- Sigara ağız kanserlerine de neden oluyor!
- Fazla kilolar eklemlere zarar veriyor, ağrıları tetikliyor!
- Bayramda yola çıkan sürücüler için öneriler
- Göz yanması neden olur, nelere dikkat edilmeli?
- Gözde arpacık neden çıkar, nasıl tedavi edilir?
- Gırtlak kanserini tetikleyen faktörlere dikkat!
- Ekonomik sorunlar Bipolar bozukluğu tetikliyor!
- Çocuklarda diş çürüğü neden olur?
- İleri yaşlarda baba olma otizme neden olabiliyor
- Prof. Dr. Tarhan: Ön yargının en büyük ilacı diyalog
- Ramazan'da yapılan itikaf nedir, fazileti nelerdir?
- Çocuklarda ağız kokusu neden olur?
- 08:41 - MİDYAT'TA ÇOCUKLAR BAYRAMLARINI COŞKUYLA KUTLADI
- 08:25 - Polis uygulama noktasında kaza: 3 Yaralı
- 16:11 - 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusu
- 16:31 - Vali Tuncay Akkoyun’un 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Mesajı
- 16:25 - BAKAN TEKİN, "23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK" TEMALI YARIŞMALARIN ÖDÜL TÖRENİNE KATILDI
- 15:37 - Mardin Büyükşehir Belediyesi'nde Yeni Yönetim Kadrosu Belli Oldu - İşte isim isim Daire Başkanları
- 13:19 - 23 Nisan'da koltuklar çocukların!
- 13:04 - Mevsimsel Çiçeklendirme Çalışması Sürüyor
- 12:59 - MARSU, Sorunsuz Hizmet İçin 7/24 Çalışıyor
- 12:51 - Mardin Barosu’dan Eş Başkanlara Ziyaret
- 11:32 - Kızıltepe'den yola çıkan minibüs şarampole yuvalrlandı: 4 ölü, 18 yaralı
- 10:47 - Midyat’ta Bursluluk Sınavı yapıldı
- 10:37 - Emeklilere yeni destekler geliyor: 9 maddede destek programı
- 10:06 - Mardin’de iki grup arasında silahlı kavga: 1'i ağır 3 yaralı
- 10:05 - 10 yaşındaki kız çocuğu kumbarasını Gazze'ye bağışladı
Abdulaziz ALTEKİN / Yazar
BEKLENEN RAHMET
Kışın bereketini anlamak için insan olmak yetmez. Zira bundan, yeryüzünde var olan her canlı - cansız faydalanmaktadır. Başımıza gelenlerden yola çıkacak olursak, bu rahmet hepimiz için!
Haftalardır kuru soğuğun yanında yaz sıcaklarıyla birlikte dört bir tarafı saran hastalığın pençesinde kara kara düşünceler içerisindeydik. Din adamlarının bu alametleri günahların çoğalmasına yorması ve toplumun içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının giderek artmasının habercisi olan kuraklığın sürmesi, ister istemez hepimizi tedirgin ediyordu. Bilgili kişilerin bu konuda konuşmaması ve halkın arasında fısıltı gazetesi olarak adlandırdığımız dedikodunun yaygınlaşması, bu tedirginliği daha da arttırıyordu.
Din adamlarının sözlerini ilahi buyrukmuş gibi algılayan cemaat, artık söylenenlere tüm kalpleriyle inanmaya başlamışlardı bile. Başımıza gelen felaketlerin nedeni, imansızların işledikleri günahlardı. Onlar yüzünden bizler de helak oluyorduk. Toprak kısırlaşıyordu. Allah üzerimizdeki bereketi kesmişti. Algılar belli bir seviyeye ulaşınca artık leveli yükseltip namaz kılmayanlar, oruç tutmayanlar dövülmeli diyerek halkın içindeki öfkeyi harlamaya çalıştılar.
Oysa bu günlerin en büyük nedeni bizdik. İnsanoğlu, başına gelenler için sürekli karşıdakine atar suçu. Şu an olanlar gibi. Doğayı hunharca kirletiyoruz. Ağaçları bilinçsizce katlediyoruz. Denizlerin anasını ağlatıyoruz. Ekilebilir alanları sırf rant uğruna betona boğuyoruz. Sonra da çıkıp suçlu günahkârlar yok imansızlar.
Bu suçlamaların arkasında yatan sebep bilgisizlik değildir. Her gün yapılan duaların kendilerince kabul olmamasını bir yere bağlamaları gerekiyordu. Zira kendileri Yaratan’ın yeryüzündeki halifeleri olarak her ettikleri dua kabul edilecek gibi bir algı yer edinmişti zihinlerde. Bu beklenti karşılanmayınca suçu başkasına atmak en basit ve kesin çözümdü.
Neredeyse her namaz sonrası yapılan dualardaki yerini alan yağış, nihayet bugün başladı. Vatandaşın yüzü güldü. En çok da çocuklar sevindi. Peki, ne değişti. Günahlar mı azaldı? Ya da imansızlar imana mı geldiler? Bir kesimin içine ekilen kin ve nefret tohumlarının nedeni neydi? Bunlardan dolayı kimse sorumlu tutulacak mı? Yoksa ekilen nefret tohumları ta ki başka bir olaya kadar tekrar yeşertilmek üzere saklanacak mı?
Halkın bu konuda körü körüne araştırmadan inanması karşısında bizim de elimizden maalesef ki bir şey gelmiyor. Çünkü bir noktadan sonra cevap veremediklerinde kalkıp seni dinden aforoz edebiliyorlar. Nasıl olsa din kendi babalarının tekelinde. İstediklerini günahsız istemediklerini günahkar diye etiketleyebiliyorlar.
Bu konuyu daha fazla uzatmadan asıl meseleye dönmek istiyorum.
Toplum arasında yaygın olan inanışa göre hastalığın bitmesi ya da etkisinin kırılması için kışın yağmuru ve karı muhakkak yağmalı. Aksi halde son birkaç haftada olduğu gibi hastanelerde yoğunluk artar, alınacak randevu bulunmaz. Sokaklar kendilerini temizleyemez. Doğa, üzerindeki ölü deriyi değiştiremez. Ürünler yetişmediği için çiftçi zarar eder, çiftçi zarar edince vatandaşın cebi yanar.
Diğer yanda şairlere, yazarlara ilham gelmez. Kelimeler boğazlarında düğümlenir. Bembeyaz kağıda düşmeyen mürekkep özgürleşemez. Yazılar öksüz kalır.
Çok şükür böyle bir şey olmadı. Öğle ezanından hemen önce başlayan yağış, tane tane yüreklerdeki sevince yağmaya devam ediyor. Çiftçiyle birlikte dağlar taşlar tebessüm ederek seyrediyorlar birbirlerini. Bir sıcak kaçak çayla birlikte pencerelerin önünde oturacak yer bulamıyorsunuz. Sizden önce orasını başka bir aile ferdi kapmıştır çoktan.
Tüm bunların yanında muhakkak unutmamamız gereken bir şeye değinerek yazımı burada sonlandırmak istiyorum. Kışın bereketi ve rahmeti sadece cebi sıcak olanlar için olmamalı. Dışarıda yağan kar, evin içinde bulunanları sevindirirken dışarıdaki evsizlere cehennem azabı tattırmamalı. Zengin olanlar için söylemiyorum bunu. Zira zenginlerin gönlü genelde fakir olur. Bu yüzden dilenciler holdinglere, fabrikalara ya da villalara gitmezler. Durumu iyi olan vatandaşlara söylüyorum. Komşunuzu gözetin. Dünyadaki nimetlerden onlar da faydalansın. Birinin her şeyin sahibi olduğu diğerinin yoklukla ölüm kalım savaşı verdiği bu adaletsiz sistemde onları kaderleriyle baş başa bırakmayalım.
Karşımızdaki ister imanlı kardeşimiz olsun ister imansız kardeşimiz! Bizim görevimiz onları doğru kişi yapmak değil, onlara karşı saygılı olmak. Görüşleri ne olursa olsun bunun karşılığını bizim inancımıza göre Yaratan verecektir. Onları kafirlikle suçlayanları dinlemeyelim. Üç günlük dünyada birbirimizi kırıp öldürmektense özgürce huzur içinde beraber yaşayalım.
Yer ve gökten yağan bereketin, rahmetin tadını hep beraber çıkarabilmek dileğiyle. Kalın sağlıcakla!..
- Yorum Ekle
- Arkadaşına Gönder
- Yazdır
- Yukarı
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA